Çaresiz bir çocuk gibi
Ağlayanı hiç yok gibi
Yaydan çıkan bir ok gibi
Aktı gitti sefil ömrüm
Yokluğuna düştü gönlüm
Diklendi felek restime
Yüklendi sabır testime
Gamı, kederi üstüme
Yıktı gitti sefil ömrüm
Hüzünle kardeşti gönlüm
Dolaştıkça melül mahzun
Anlatmaz gerçeği oyun
Kader karşısında boyun
Büktü gitti sefil ömrüm
İnceden depreşti gönlüm
Düşler iken eşsizliği
Yaşayınca hissizliği
Dilde ölüm sessizliği
Çöktü gitti sefil ömrüm
Özleminle pişti gönlüm
Adım atmayınca geri
Başlayınca gam seferi
Her nefeste ecel teri
Döktü gitti sefil ömrüm
Çileye alıştı gönlüm
Kâbuslar gördü rüyada
Gemisi battı deryada
Mahşerini bu dünyada
Çekti gitti sefil ömrüm
Hududunu aştı gönlüm
Atlatmadı engelimden
Vaz geçirdi emelimden
Varlığımı temelimden
Söktü gitti sefil ömrüm
Belaya bulaştı gönlüm
Söndürmedi ataşımı
Akıttı kanlı yaşımı
Ölmeden mezar taşımı
Dikti gitti sefil ömrüm
Yasımı paylaştı gönlüm
Zehir etti zamanımı
Çektiğimin yok tanımı
Yaşanacak her anımı
Yaktı gitti sefil ömrüm
Fırat gibi taştı gönlüm
Hep kafama taktığımdan
Ciğerimi yaktığımdan
Gülvani’yem çektiğimden
Bıktı gitti sefil ömrüm
Kördüğüme şaştı gönlüm
GÜLVANİ – Songül ALTINKAYNAK