Etkili konuşma üzerine sayısız ipucu bulabilirsiniz: ses tonu, vücut dili, doğru kelimeler… Ama kimse dinlemenin inceliklerinden bahsetmiyor. Oysa konuşmayı bilmek kadar dinlemeyi öğrenmek de bir kültürdür ve bu kültür, son yıllarda giderek daha fazla yara alıyor.
Dinlemek, sadece sessiz kalmak değildir; anlamak, empati kurmak ve karşımızdakine değer vermektir. Ancak bugün birçok insan, ne söyleyeceğini düşünmekten gerçekten dinlemeyi unutmuş durumda. Monologlar diyaloğun yerini alıyor ve iletişim yüzeysel bir alışverişe dönüşüyor.
Sorun sadece dinlememekle de sınırlı değil. Okuduğunu anlamamak, farklı görüşlere saygı duymamak ve tartışırken empatiyi kaybetmek gibi konular da iletişim krizlerini derinleştiriyor. Farklı düşüncelere sahip olabiliriz, hatta tartışabiliriz, ama bunu yaparken saygıyı elden bırakmadan konuşabilmek ve dinleyebilmek ne kadar önemli, değil mi?
Dinlemek bir sanattır ve konuşmayı anlamlı kılan da budur. Peki, siz en son ne zaman gerçekten dinlediniz?