
Ben, bugünüme ‘Gülümsemek’ adını veriyorum. ‘Günümü, gülümseyerek geçireceğim’ diyorum. Bakıyorum gökyüzüne, mavi bulutlara doğru kanat çırpan siyah beyaz kuşlara göz kırpıyorum. Onlar ufukta kaybolunca, dallarında tomurcuklar açmış ağaca takılıyor gözlerim. ‘Hayat ne mucizevi’ diyorum. ‘Yapraklarını bir bir döken; sanki kuruyup, bu alemden göç edecek gibi görünen bu sıska ağaç yeniden can buluyor, yeniden meyvelerini insanlığa sunuyor ve yeniden yaşama tutunduğunu gururla sergiliyor…’ Gülümsüyorum…
Sokakta top oynayan; sesleri, kahkahaları tüm sokağı pembeye boyayan bir kaç küçük çocuğun başını okşayarak yol almaya devam ediyorum.
Etrafa endişeli gözlerle bakan tekir bir anne kedi ilişiyor gözüme. Üç yavrusunu patileri ile sarmalamış, emzirerek karınlarını doyuruyor. Anne işte anne…
Birden irkiliyorum, korna sesleri ve fren seslerinin acı çığlıklarıyla… Ortalık bir cümbüş yeri oluyor bir anda. Sanki bir pazar yerindeyim de bir sürü tezgahtar müşteri toplamak için bağırıyor gibi… Sesler haricinde birbirine yumrukları ile güç gösterisi yapan bir kaç adam…
‘Trafik terörü yine iş başına geçmiş’ diyor ve ben de geçip gidiyorum oradan…
Rengarenk sandalyeleri, minik masaları ile bir kafe karşılıyor beni. Hem yüreğim hem gözlerim ışıldıyor bu hoş mekanı görünce. Hemen köşeden bir yer kestirip, oturuyorum kırmızı bir sandalyeye. Garson kız tebessüm ederek ağırlıyor beni. Gülümsüyorum…
Sonra, ilk önce televizyonun sesi geliyor kulaklarıma, başımı çevirdiğimde gözlerimin önünde dehşet bir sahne, bir sahne, bir sahne daha sıralanıyor peşi sıra… Haberler;
Cinayetler, Kazalar, Tecavüzcüler, Grevler, Pandemi, Ekonomi… İnsanlıktan nasibini almamış insanlığın geldiği son vahim nokta…
Ve kendi iç dünyama dönüp, soruyorum; ‘Haydi şimdi de Gülümseyebilirsen Gülümse’
Haydi şimdi de siz bir isim verin gününüze ve deneyin bakalım, oluyor mu olmuyor mu istediğiniz gibi? Sonra da karar verin ‘Biz mi hayatı yaşıyoruz, hayat mı bize yaşamamız gerekeni yaşatıyor?’
Harika bir yazı ve deneyim fikri
Okuduğunuz için, beğendiğiniz için çok teşekkür ederim. Sanırım bazen oturup hayatı sorgulamak lazım…
Herzamanki gibi harika yazılar bir okadar samimi bir okadar içten tebrıklerrrr🌺🌺🌺
Motive eden bu güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim 🙏 😊
Harika nurcan hanım tebrikler devaminida bekliyoruz
Beğeniniz için teşekkürler 🙏 🥰 Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle, Sevgiler 💖
Olması gereken oluyor bu dünyada biz buna engel olamayız.Masum bir canlı yaşamını yitiriyor.O yaprak kuruyor ve dalından düşüyor.”Biraz daha dalda kal” niye demiyoruz? Düşerken ki sesini duyuyor muyuz?Biz herşeyi bilip yine de GÜLÜMSÜYORUZ..Tebrik ederim Nurcan DAĞ .. Başarın daim olsun…
Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim 🙏 😊
Aynen dediğiniz gibi; hayatın kanununa boyun eğmek zorunda olan yaşamlar… Her şeyin bir sonu vardır çünkü. Fakat insanların da yaşaması için sanırım bazen güzellikleri görüp hayata gülümsemeye devam etmesi gerekiyor, yoksa iç dünyasında karanlıklar içinde yüzer…
Anlatımınızın akıcılığıyla yazınızın konusu ve verilen mesaj o kadar güzel ifade edilmiş ki bir kez daha teşekkürü hakediyor yeni yuvanız hayırlı olsun 🙏
Vermek istediğimi alan okuyucuların olduğunu görmek çok güzel…
Yaptığınız bu anlamlı yorum ve beğeniniz için teşekkürler 🙏 😊
Her gün hayata “haydi bugün farklı ve güzel olacak” diye başlayıp, tam güzel giderken kötü olayları, anları görüp yine darlanmakla geçen bir hayatta ne kadar gülünebilirse o kadar gülüyoruz işte…
Bu güzel yazınız bana tekrar hayatı sorgulattı, düşündüm ve yine üzüldüm ama ne olursa olsun iyisiyle kötüsüyle yaşayacağımız bir hayat var önümüzde.
Bazen içten gülemesekte yaşıyoruz.