Umay TATAR

Umay TATAR
1988 yılında İstanbul’da doğdum. Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunuyum. Uzun yıllar profesyonel spor yaptım. Sahada öğrendiklerim, bana sadece fiziksel değil, zihinsel bir dayanıklılık da kazandırdı. Bu dayanıklılık zamanla farklı alanlara olan ilgimi derinleştirdi. Sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler aldım; özellikle gençlik, eğitim ve toplumsal dayanışma alanlarında mücadele etmeye çalıştım. Hayatım boyunca sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluklar taşıyarak yürümeyi önemsiyorum. Felsefeye, tarihe, toplumsal olaylara ve politikaya yoğun bir ilgim var. Okumak, düşünmek ve sorgulamak benim için hem bir ihtiyaç hem de bir yolculuk. Yazılarımda zaman zaman bu ilgi alanlarımı harmanlıyor, geçmiş ile bugünü, birey ile toplumu, inanç ile aklı aynı metin içinde konuşturuyorum. Sosyal medya üzerinden yazılarımı ve fikirlerimi paylaşıyorum. Bazen mizah, bazen isyan, bazen de içsel bir arayışla… Ama hep samimiyetle ve “birlikte düşünmek” amacıyla. Hayatın bana kattıklarını, biriktirdiklerimi ve mücadele ettiklerimi paylaşmak için buradayım.

Rekreasyon Nedir? Topluma Fayda İçin Okuyan Rekreasyon Mezunları Ne İş Yaparlar?

Rekreasyon nedir? Rekreasyon, genellikle dinlenme, eğlenme ve fiziksel aktivitelerle zaman geçirme amacıyla yapılan etkinliklerin tümünü kapsayan bir kavramdır. Bu etkinlikler, bireylerin ruh sağlığını, zindeliğini ve genel refahını desteklemek için tasarlanmıştır. Rekreasyon Uzmanlarının topluma faydasını irdeledikçe, aslında refah seviyesi yüksek ülkelerde yapılan her uygulamayı kapsadığını görüyoruz. Rekreasyon, çeşitli alanlarda çalışan pek …

Daha Fazla Oku

KENDİ ARAMIZDA TARTIŞMA LÜKSÜMÜZ YOK!

Günümüzde memleketimizin içinde bulunduğu durum, ayrımları bir kenara bırakmayı, ortak bir varoluş ve direniş bilinci oluşturmayı zorunlu kılmaktadır. “Sağcı mısın, solcu musun?” gibi kutuplaştırıcı sorular, artık bireysel ideolojik tercihlerimiz ne kadar önemli olsa da, toplumsal gerçeklik ve varoluş mücadelesi açısından önemini yitirmiştir. Çünkü zaman, bizim tartıştığımız sorunlardan çok daha büyük, …

Daha Fazla Oku

ŞEHİT HABERLERİNE ALIŞMAYACAĞIZ !

Kuzey Irak Harkuk-Pençe Kilit harekat bölgesinde, biri Teğmen 6 askerimiz şehit oldu. Bu ve benzeri haberleri yıllardır duyuyoruz. Bu haberlere alıştırıldık mı? Aslında alışmamalıyız. Her gün, her an kalbimizin derinliklerinde canlı tutmalıyız bu acıyı. Gün boyu hüzün içinde gezin demiyorum, umudunuzu yitirmeyin diyorum. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, …

Daha Fazla Oku

ŞİİRLER KONUŞURKEN…

Şiirler, insanların bir çırpıda okuduğu, kendi istediği gibi anladığı, yazanın ise kendi duygularını ifşa ettiği, bir insanın aylarca belki senelerce biriktirdiği duyguların, yaşanmışlıkların dışavurumu. Fakat öyle bir çırpıda değil, hissede hissede. Öyle bir anda gelmiş gibi görünen ama arkası olan bir sürü duygu karmaşası. Bir şiirde kaç ihtimalin, kaç duygunun …

Daha Fazla Oku

VUSLAT İLE HASRET

Kavuşma ve ayrılma. İkisi kavga etmiş. Kavuşma ayrılığa kızıyor, Neden bu hasret ! Ayrılık daha da kızıyor, Peki neden bu korkun ! Ayrılık;  geleceğimi bilsen de korkma, Bil ki vuslatta var, oda biz . Kavuşma ; hasret zor korkarım, Dayanamam. Vuslat dile gelir; Hasret olmasa vuslatın tadını alır mıydın? Hasret …

Daha Fazla Oku

BOŞ İLE DOLU

Bir boş, Bir dolu, Bir an olmuş boş ile dolu, Ayni anda. Konuşmak mecbur olmuş. Boş doluya; O kadar boş ki, Bu boşluk beni kahrediyor. Dolu boşa; O kadar şiştim ki, Taşıp taşıp yeniden yanıyorum. E boş da demiş ki; Kahır ile yanmak aynı mı, gayrı mi? Dolu cevap vermiş, …

Daha Fazla Oku

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

Burada biz kadınlara yönelik psikolojik ya da fizyolojik şiddetin tek tek örneklerini sıralayarak kimsenin canını sıkmayacağım. Çünkü biz kadınlar zaten tüm bunlarla defalarca karşılaştık. Ve her defasında daha güçlü kalktık yerimizden. Bugünü, en kırılmaz yönlerimizle, mücadele gücümüzle, birbirimize duyduğumuz derin sevgiyle anmak istiyorum. İstatistiklere göre Türkiye’de her üç kadından biri …

Daha Fazla Oku

HER ŞEY İNSAN İÇİN…

İns-an sırlarla dolu sıkıştırılmış zip dosyası gibi. Bu dünyada bazı insanlar olağan halde yaşarken bazı insanlar olağan dışı yaşar. Kimse dışarıdan bakıldığında, kimin ne yaşadığını, neyi nasıl anlamlandırdığını bilemez. İnsan, sırlarla dolu, içinde pek çok katmanı saklayan sıkıştırılmış bir zip dosyası gibidir. Bu dünyada kimi insanlar olağan haliyle yaşarken, kimileri …

Daha Fazla Oku

Gerçeklerle Yüzleşmek Zorundayız !

Umutsuzluk ya da imkânsızlık kavramlarının hayatlarımızda yer edinmesini asla istemem. Çünkü gerçeklerle yüzleşirken dahi umut hep var olmalıdır. Tarihimizde ve bugünümüzde, mücadele hep umudun ışığında mümkün olmuştur. “Uyanış” kelimesi bugün herkesin dilinde. Evet, uyanalım, uyanmalıyız. Ancak, kendimi bildim bileli mücadele ediyorum, fakat uyananların bazen gerçekleri kabul etmekte zorlandığını gözlemliyorum. Ya …

Daha Fazla Oku