ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞI ZEDELENİYOR

Ben bir anne olarak geceleri uyuyamıyorum.
Çocuklarımızın yaşadığı güçlüklere şahit olurken gördüklerimiz bizleride olumsuz etkiliyor. LGS’ye sadece birkaç gün kaldı. Sınav stresi sadece çocukları değil, ebeveynleri de uykusuz, huzursuz ve yorgun bırakıyor.

 

Aynı zamanda bir sağlık profesyoneli olarak biliyorum ki bu yaş grubundaki çocuklar için uygulanan sınav sisteminin, onların nörolojik, hormonal, fiziksel ve psikolojik gelişimine ne kadar aykırı olduğu bilimsel olarak da açıkça ortada.

Ergen Beyni Bu Yükü Taşıyamıyor! 

LGS’ye hazırlanan çocukların yaş aralığı (11–14), nörobiyolojik gelişimin en kırılgan olduğu evredir.

Bu dönemde:

  • Beyindeki karar verme ve stres yönetimi merkezleri (prefrontal korteks) henüz tam gelişmemiştir.
  • Hormonlar pik seviyeye çıkar; uyku bozulur, duygu düzeni zayıflar.
  • Kimlik karmaşası derinleşir.
    Ve biz bu gelişimsel hassas dönemde çocuklara “geleceğini belirleyecek sınav bu” diyerek, ağır bir psikolojik baskı uyguluyoruz.

Sonuç mu?

Oğlum sabah kahvaltıda “gece iki saatte bir uyandım” dedi.

“Neden?” diye sordum.

“Bilmiyorum” dedi.

Ama ben biliyordum aslında sorumun cevabını. Sadece onun bu stresi nasıl anlamlandırdığını, ne yaşadığının farkındalığını görmek istedim.

Bu, çocuğun bedeninin verdiği stres cevabıydı.

Ruhunun taşıyamadığı yük, bedenine yansımıştı. Fakat çocuğum yaşadığı stresin vücudundaki yansımalarını tahmin edecek farkındalıkta bile değildi. Ne kadar acı değil mi ? Neyin onu uykusuz bıraktığını bile bilmeden stresin vücudunda tavan yaptırdığı hormonlarının etkisini en olumsuz sonuçlardan biriyle yaşıyordu. Uykusuzluk , çocukların ruhsal, fiziksel ve zihinsel sağlıklı gelişim sürecini, odaklanmasını ve sınav başarısını doğrudan OLUMSUZ ETKİLEYEN bir faktör.

 

Eğitim Sistemimiz, Psikolojik Sağlıkla Çatışıyor

Bugünkü sistem:

  • Çocukları yarış atı gibi sınav maratonuna sokuyor,
  • Başarıyı “deneme sınavı skorları” ile ölçüyor,
  • Özgüveni erken yaşta zedeliyor,
  • DEHB, anksiyete ve depresyon tanılarını yaygınlaştırıyor, psikiyatrik ilaç kullanımını artırıyor
  • Erken dönemde antidepresan kullanımlarını artırıyor.

Çocuklar oyun çağında sıralanıyor, seçiliyor, etiketleniyor.

Yeterince eğlenerek, oynayarak sağlıklı gelişim göstermesine müsade edemediğimiz çocuklarımızı psikiyatrik tanılar altında ilaca bağımlı çocuklar haline getiriyoruz. Çocukları sisteme göre kalıba sokuyoruz, sistemi çocuk gelişimine uygun hale getirmek bu kadar zor olmamalı.

Kaybettikleri sadece bir sınav değil !  Çocuklukların karakter gelişimine doğrudan etki eden öz benliklerine olan öz saygıları, öz güvenleri, deneyim ve tecrübe merakı.

Ne Yapmalıyız?

  1. İlkokul süresi 5 yıla çıkarılmalı.
  2. Lise sınavı, 9. sınıf sonunda yapılmalı.
  3. 9. sınıf ortak temel eğitim yılı olmalı.
  4. Çocuklara erken yaşta oyunla, doğayla, üretimle büyüme hakkı tanınmalı.
  5. Montessori, Japon modeli ve Köy Enstitüleri yaklaşımıyla; temizlik, nöbet, yemek, bahçe görevleri gibi hayat becerileri kazandırılmalı.

Bu çocuklar ne başarısız, ne tembel, ne dirençsiz.Sadece oynayarak deneyimleyip, tecrübe edinebilecekleri ortamlardan mahrumlar . Sağlıklı gelişim sürecine uyumlu eğitim sistemine tabi olamayınca haliyle stres ve baskı altında olan , bir çoğuda gereksiz ilaçlarla yaşamak zorunda bırakılan çocuklarımızın büyük çoğunluğu gerçek potansiyelinin ancak yarısını ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla biz ülkece olağan kaynaklarımızı , olağan potansiyelimizi yanlış eğitim politikalarımız nedeniyle baştan kaybediyoruz. Aslında bu konu sadece LGS tabanlı değil, çok geniş perspektifle ele alınması gereken başlı başına bir tartışma konusu.

Sadece bu yaşa uygun olmayan bir sistemin içinde zorlama bir sorumluluk yükleniyorlar ve bu sorumluluğun altında ruhende, bedeninde eziliyorlar .

Taşıyamadıkları o yük, ruh sağlıklarını derinden zedeliyor.

Çözüm Önerim:

Eğitim bilimciler, çocuk gelişimciler, ruh sağlığı uzmanları, STK’ları ve eğitim politikacıları bir araya gelmeli.

Bu sistemin çocuklarımız üzerindeki görünmeyen ama büyüyen etkisini artık görmeli. Analitik neden sonuç değerlemeleri çıkarmalı, iyi örnek ülkelerden ülkemize uyarlanan en iyi sistem için alternatifler sunmalı, çözüm bulmalılar.

Geleceği şekillendirmek istiyorsak önce çocukları korumalıyız.

Eğitim, çocukları tüketmemeli. Onlara alan açmalı.Omuzlarına yük bindiren değil, özgüvenle, sağlıklı gelişen ruh bilinciyle güç veren olmalıyız.

 

hakkında Suna VAROL CÖRÜT

Suna VAROL CÖRÜT

Ayrıca Kontrol Et

NORMAL

Hayat sözlerden başlar, kelimelerde hayat bulur, cümlelerde anlam kazanır. Normal mi olmak istiyorsun? Bırak bakalım …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir