HAYAT SEÇİM YAPMA SANATIDIR…

 

3. çocuğunuzun ; Anne karnında 2 aylıkken ağır engelli down sendromlu olduğunu öğrenseydiniz siz ne yapardınız?!!!

Okuyacağınız bu yazı gerçek yaşanmış bir hayat hikayesi olup; bu yazıyı şu an 9 yaşında olan down sendromlu özel çocuğun Annesi kaleme almıştır.

Down Sendromlu çocuğu olan Aileler ya bebekleri doğduktan sonra ya da bebekleri Anne karnında iken bebeklerinin down sendromlu olduklarını öğreniyorlar ve şok geçiriyorlar. Bu okuyacağınız hikayede de Anne bebeğinin Down sendromlu olduğunu Anne karnında iki aylıkken öğreniyor ve böylelikle ailenin karar verme serüveni başlıyor.

2007 doğumlu kızım ve 2010 doğumlu oğlumdan sonra 2015 yılında 3. çocuğuma hamile olduğumu öğrendim . 6 haftalıkken bebeğin kalp atışlarını duyduk. Diğer ay rutin doktor kontrolüne gittiğimizde doktor bebeğin ense kalınlığının çok kalın olduğunu , Güney Doğu Anadolu da (Down sendromlu çocuğumun hamilelik dönemi ve doğum sonrası dönemi Diyarbakır’da geçti ) sadece bir doktorun CVS testini yaptığını en kısa zamanda o doktora gitmemiz gerektiğini söyledi .  Yine o dönemde de paramız olmamasına rağmen ek hesaptan para çekerek Ahmet Hocaya muayeneye gittik. 1 haftanın içinde bebeğin kız çocuğu ve down sendromlu olduğu belli oldu . CVS testi
ile ayrıntılı genetik testi yaptırdık ve %90 üzeri ağır engelli bir bebeğimizin olacağını söyledi. İlk duyduğumda sanki dünya başıma yıkıldı . Doktor ısrarla bebeği aldırmamız gerektiğini yaşımın daha küçük ( o zaman 38 yaşında idim ) istersem sağlıklı bebek sahibi olacağımı söyledi . Böyle engelli bebeği nereye gidersem gideyim sürekli yanımda götüreceğimi bebeğin ayak bağı olacağını kimselere bırakamayacağımı da söyledi . Hatta bir örnek verdi . Kucağında down sendromlu bebek olan ve yeni de hamile kalmış bebek bekleyen kara çarşaflı bir bayanın Ahmet doktora gelip kucağındaki engelli bebeği göstererek “gecem gündüzüm ağlayarak geçiyor bu çocuğun böyle olacağını söyleseydiniz bebeği aldırırdım doğurmazdım” demiş . Ben hem çok üzgün hem şaşkın bir halde iken: “bu çocukla beni neler bekliyor” diye doktora sordum . O da tüm olasılıkları söyledi . Ya anne karnında iç organları gelişmez 7 aylıkken bile kendini ölüme terk eder , ya doğar doğmaz ölür , ya bebek doğduktan sonra ciddi ameliyatlar geçirir ya da artık teknoloji ilerledi 30-40 yaşına kadar yaşayabilir diyerek tüm olasılıkları söyledi doktor. Genetik Laboratuar testi sonucuna göre TCK’ya göre bebeği alan da aldıran için de suç teşkil etmiyormuş ve bebek 7 aylık olana kadar fikriniz değişirse bebeği aldırabilirsiniz dedi doktor. Genetik laboratuar testi sonucu çıktıktan sonra gecem gündüzüm ağlamakla geçti . Bebeği aldırma düşüncesi ben de hiç olmadı ama o zamanki annelik duyguları ile bebeğim yatalak olursa bebeğimin ihtiyaçlarına cevap veremezsem ben ne yaparım diye çok ağladım . Sağlıklı bir kızım ve bir oğlum varken böyle engelli bir bebeği istemiyorum demek benim haddime değildi . Veren Allah alan da Allah olmalı düşüncesi ile bebeğimi doğurma kararı aldım , kısa süre içerisinde bebeğimi kabullendim . Artık durumun en kötüsü ne olacağını da bilmeyerek, erken emekli olup çocuğumla ilgilenirim diye düşünmüştüm . Babası bebeği aldırma ya da doğurma kararı versem de beni desteklediğini yanımda olacağını söyledi . Ama çevremdeki çok kişiden çok farklı şeyler duydum. Bebeğimden önce ben ölürsem bebeğime kim bakar? , diğer 2 çocuğumun da ergenlik durumu olacak bu bebekle onlarla ilgilenemezmişim , … vb bir sürü konuşmalar.

Engelli bebekle ne yapacağımı bilemiyordum .
Bu bebek çok özeldi benim için doktorun ilaç tedavisi ile hamile kalacağımı söylemesi üzerine ilaç kullanmadan çok geçmedi hamile olduğumu öğrenmiştim . Kutsal ana kutsal kadın olarak bilinen Meryem ismini koyacaktım bebeğime . Diğer 2 çocuğumun ismi de ikili olunca bu yavruyu da ayrı tutmayım diye düşündüm. Hamilelik boyunca istem dışı annelik duygusu ile çok ağlamıştım . Bu bebeğim hem hiç ağlamasın hep gülsün diye hem de Peygamber Efendimizin yüksek frekanslı çiçeği diye GÜL ismini de belirlemiştim . Bebeğimin ismi : GÜL MERYEM.

Hey gidi günler heyyy. Ne de çabuk geçti 9 yıl. Özel bebeğim olacak haberini aldığımda duyduğum endişe ve üzüntü duygularımı ve devamlı salla sümük ağlama günlerimin yerini devamlı Huzur alacağını nerden bilebilirdim ki!!!. Böyle özel çocuğun varlığını kabul edip nasıl daha iyi yol alabilirim aşamasına çabucak geçtiğim için güzel yol alabildik çok şükür . 🙏 Aslında ben bir şeyler öğretmeye çalışıyor görünsem de bana en güzel hayat dersini veren öğretmenim sen oldun canım kızım . Huzur istediğim en çıkmaz dönemde mucize şekilde hayatıma giriverdin ve annelik duygularımı taçlandırdın . Hayatta şükredeceğimiz ve hiçbir şeyin sorun olarak görülmemesi gerektiğini sayende öğrendim . Emekleyecek mi, yürüyecek mi , koşabilecek mi “ anneee !!!” diyebilecek mi diye endişeli kaygılı günlerden sonra bunların hepsini yaptığına ve dahası okuma -yazma da öğrenebildiğine şahit olmak mutlulukların en güzeli . İyi ki doğmuşsun ve iyi ki benim çok özel kızım olmuşsun Gül Meryem’ im .
“Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını? “ Dünyadaki değerlim, cennet kokulu sevdiğim varlığı ile mutlu eden kanatsız Meleğim GÜL MERYEMİM iyi ki varsın iyi ki benim kızımsın. Varlığına çok şükür bin şükür …🙏🌹

Yazan: Gül Meryem’in Annesi Özlem

hakkında Özlem TÜRÜDÜ

Özlem TÜRÜDÜ

Ayrıca Kontrol Et

HEMŞİRELER SESLENİYOR : SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMEK ÜZERE !

  “Görünmeziz, her yerdeyiz. Lakin artık sessiz değiliz!” Sistemin tüm yükünü biz taşıyoruz, sağlık sektörü …

5 yorumlar

  1. Avatar
    Nilgün Çelik sağıroğlu

    Özel çocuk annesi olmak bir ayrıcalıktır. Çok güzelsiniz. İyi ki varsınız. İsmi de kendi de güzel yavrumuz iyi ki doğmuş iyi ki var.

  2. Avatar

    Özlem hanım ne güzel şeyler ifade etmiş Rabbim kolaylaştıran dir bunun en güzel örneğini ben de kendi çocuklarımla yaşıyorum evet çocuklarım diyorum çünkü ben de bir tane değil iki tane özel çocuk annesiyim bazen insanlar bu çocuklar sizin sınavınız der ya ben bu konuda hep şöyle derim onlar bizim sınavımız değil onlar Bizim mucizemiz onlar kanatsız Melek umarım bu çıktığımız yolda Allah bizi cennetle müjdelendirir

  3. Avatar
    HAMİDE KABAKÇI

    Sevgili Özlem hanım samimi ve farkındalık yaratan yazınızı okudum. Duygularınızı ve yaşadıklarınızı çok güzel aktardınız bizlere Bu kadar güçlü bir o kadar da güler yüzlü özel anneyle gurur duydum. Bilmenizi arzu ettim. Yazılarınızın devamını bekliyorum sevgiler…

    • Avatar
      Halime Nuran Hamurcuer

      Özlem hn hislerimize tercüman oldunuz.
      Down sendromlu kızımla yaşadıklarım geldi aklıma. 1983 yılı çok az biliniyordu Sen kabullen sende etrafındaki insanların bakışları, çocuklarıyla oynatmamaları, Hastalıklı gibi görmeleri arasında büyüttük Sabır ve sevgiyle. şimdi karşımda çalışan bir birey var. Bağımsız, kendi parasını kazanan bir kız.

  4. Avatar

    Özlem hanım yazınız bu süreci yaşayan aileler için iyi bir yazı olmuş. Meleklerimiz gerçekten sevgi yumakları, saf ve temiz duygulu yaşarken bunu hissediyorsunuz. Zor yanları var mı elbette var… Ama sevgileri bu zorlukları alıp götürüyor. İnşallah bundan sonra herşey kolay gider…

    Ailelerimiz için yazılarınızın devamı gelmeli..Hem bilgiler önemli hem yaşanmış tecrübeleri diğer ailelere aktarma önemli…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir