Kuyu

Kuyunun dibi karanlıktır ama yukarıdakı ışık hala görünürdür. Dibe vurduğunu düşünüyorsan “ışığı anımsa ve ona İnan, ebedi ışıktan önce bir anlık netlik unutmama izin verme”. Elleriyle taşa tırmandı, ayaklarıyla destekledi kendini. Bir hışımla kendini yukarıya çekti. Gözleri kamaştı ışıktan, çok uzun süredir karanlıktaydı. El yordamıyla yaşadı günlerini kuyunun dibinde. Taşlara dokundu, taşlarla konuştu, onlardan yardım istedi. Sonunda karar verdi onlardan aldığı güçle ilk adımını attı. Elini taşa yasladı, taşı sıkıca kavradı ve ilerlemeye başladı. Yukarıdan gelen ışığı kudreti yaptı. Ona ulaşmaya çabaladı. Çabaladıkça hırpalandı. Hırpalandıkça rahatladı. Her adımda yüklerini aşağıdaki karanlığa bıraktı. Gözünü ışıktan hiç ayırmadı. Bu onu kamçıladı. Kendine inandı. Taşı sıkıca kavrayan ellerine bakakaldı. Bir an kendine yabancılaştı. Sonra ışığı anımsadı ve tekrar toparlandı. Ayağını taşa sağlam basacak yer aradı. Bulduğunda hiç acımadı adımını attı. Ağır aksak ilerledi ama pes etmedi. Nefesi kesildi zaman zaman ama yenilmedi. Ne kaderine isyan etti, ne de kaderini benimsedi. Yüzü buruştu, elleri tutuştu, ayakları dermansız kaldı yine de umudunu kaybetmedi. İlerledi, ilerledi ve ilerledi. Nihayet çıkışa geldi, gözlerini kamaştıran ışığa teşekkür etti. Kendini yukarı çekti ve kuyunun karanlığından gökyüzünün aydınlığına çıktı. Çıkar çıkmaz kendini yere bıraktı. Nefesini toparladı. Ellerini göğe doğru açtı ve şükranlarını sundu. Ve oracıkta bayıldı. Yoldan geçen bir adamın merhametine yaslandı. Adam çocuğu gördü. Bir damla su verdi. Çoçuk gözlerini araladı, derin bir nefes aldı ve ışığı anımsayın ve ona inanın dedi. Unutmama asla izin verme. Ayağa kalktı adamın sırtını sıvazladı. Başını göğe kaldırdı sağ el işaret parmağını havaya kaldırdı ve yürümeye başladı. Yürüdü yürüdükçe yürüdü. Sadece yürüdü. Hiç bir şey yapmadan, yan yollara sapmadan sadece yürüdü. Yol kenarında yerde perişan olmuş ayağı kırık bir kedi gördü. Çoçuk üzüldü. Üzüldü, üzüldü ve üzüldü başka hiç bir şey yapmadan. Sonra durdu derin bir nefes aldı ve koşmaya başladı. Koştu, koştu ve koştu. Sadece koştu başka hiç bir şey yapmadan. Yol kenarında güllerle çevrili oyuntulu bir kuyu gördü. Kuyunun yanına yanaştı. Başını eğdi dibine baktı. Sudan yansıyan ışık gözlerini kamaştırdı. Anladı. Yukarıda ne varsa aşağıda o vardır.

hakkında Banu ŞAHİN

Banu ŞAHİN

Ayrıca Kontrol Et

Şebnem Ceyhan ile Sanat Panorama

Herkese merhaba , Velhasılıkelam sitemizde ben de yazılarımla ,şiirlerimle sizlerleyim. İlk şiir kitabım “Hüzünlü şiirler” …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir