sular kırılganlığın
naif yolculuğunda
mahzun gülüşlerle
yükseldi bak….
geçip gidiyor bir kuş
sürüsü gibi uçuşan zamanlar,
çığlıklarını yaşamın
ince perdesine bırakarak…
ezgilerin koynunda
özlem rengine boyanan
bir sessizlik kapladı günü….
gölgeler asılı kaldı
yüksek tutkuların
gözlerinde….
bir feda ediş gibi
kaybolup giden
mavilerde ağladı
serin düşünceler….
gecenin dansında
deniz ve yağmur
karıştı çoşku dolu
dalgaların ıssız nefesine..
buğulanmış görüntüler
esir aldı rüzgarları
bir buz çağlayanı
biçiminde ışıltılarla….
ve taşıdı izinden
güneşi sezgisel
bir şenliğin yankısıyla
görkemli ufuklara….
Oya Demirel….