GÜNLERDEN SEN

GÜNLERDEN YINE SEN
VE YİNE ŞİİR

Bilmezdim 2 bardak kahve hep şekersiz, hep sütsüz…
Gelirdi masamıza, belkide biz gibiydik,
İki bardak içindeki karışımın…
Yani tatsız
Üzülürdük sarılamadıgımıza
Artık bomboş geçen geceye
Ve bilirdik,
Telafisinin olmadıgını
Sonra hırsla,
Birbirimizi suçlardık
Ayrılmazdıkta da :

Bu sabah bir yıgın külün ardından bakıyorum yaşama
Ve yine sana yazıyorum
Suçladıgımı bile bile,
Suçlamak da degil
Niyetin nedensiz…

Belkide bütün hislerim,
Belkide bütün sebep,
Özledigim gözlerin
Yani bilmiyorum,
Anlıyorum aslında ama anlamakta istemiyorum..

Bilmiyorum işte çocuk
Yinede yazmak istiyorum sana
Bütün yaşananlara inat
Seni sevdigi mi söylemek istiyorum….
Çok güzel şeyler yazmak kalbine dokunmak istiyorum…

Parmak uçlarından tutuşarak bir kagıt,
Çaresizliğinde yanıyorum şimdi,,
Bogazıma düğümlenen yaşanmışlıklar ve nice özlemlerim var…

Akrep zehri acılar kalbime akıyor
Çuvallıyorum,
Olanca aptallığımla,,

Gece sessiz sessiz çekiliyor iliklerimden…
Ve ben hala
seni seviyorum
Seni seviyorum çocuk
Karanlığa karışan geceye isyanım,
Zemheride sensizligimdir tükenişim..
Sana başlarken
Bende bitişim
Sen görmesen bile saklanmışlıgımdır…
Sigaranın dumanında
Yanmışlıgım…
Düzlügümde yokuşsun
Zordu senle olabilmek ,
Engeller aşmak içindi
Yokuş yorgun olanı yorardı..
Ben senle hiç yorulmadım…
Sen tanıdıgım
En düzgün ınsandın..
Sen oydun biliyordum
Dogru seçimdin her koşulda
Sıgınabiliecegim liman..
Haritalarda görünmeyen ıssız bir köydür sensizlik
Hüzünlerini şişirmiş beyaz güvercinlerin kanatlarında
Yüreği sızlatır ağıtlara karışan rüzgar
Sökmemiş şafağın esmer tenli karanlığında
İçimi üşütür uçurumlar kadar derin yokluğun
Solgun bir gece lambası ayazında titrerim

Gönlüm el gibi ellerinden uzak kalınca
Hasretin derin dikenler gibi takılır boğaza
Aşkın kan davasıyla yağmalanmış hüzünlerde
Sensizliğin fırtınasına kapılır kimliğimi ararım
Ağrımız yaman, yaramız tamamdır
Hasretinin dişlilerini başa sardın derbederim

Ertelenen senelerde gönlümde tuzlanır kelimeler
Sana kavuşmak kundaklanan düş çizgisi gibi
Keşfedilmemiş aşk ovalarına çıkarım
Engeller geçilemiyecek kadar karmaşık
Hüzzam sevda da ateşlenirken senler
Sevgi denen diyeti ölene dek öderim.

Gözlerin gözlerimin duvarındaki desen
Tutkunu utkuma boyarım saatlerce
İçime yerleşen endamını şekiller veririm
Kırılma noktalarımız eriyen kar taneleri gibi
Varlığında bir damla alırken sende kayboluyorum
İksirini tadarken kelepçelendiğim sensizliğe alışamam

Gönlümün sancısına suretini yüklerim sabırla
Uzaklarda bıraktığım gün ışığı hayalini
Firari kaçışların gelgitlerini atarım bedenime
Ruhumu direnişlere kuşandığımda hayatin çizgilerine
Kendi göçebeliğimizin fermanını okur
Yayla dumanların da suya düşürürüz bakışlarımızı

Yüreğimin batıklarında öfkeli cezalar soyutluyorum
Dalga dalga içime damıtılmış sevgin
Sessiz direnişlere dönüşür hudutsuzluğum
Hayalinin hıçkırklarını ruhumda sağarak
Avuçlarım üzerine sinen kokun yok
Günlerdir sensiz işte üşüyor ellerim
Usuldan esen rüzgarlar eşliginde..
Papatyalar hep bir agızdan
Aşk şarkıları,
Okuyorlardı sanki…

Aşktan dem vuruyorlardı
Yüregime,
Ahenk içinde sallanarak
Rüzgarın ritmine uyum saglıyorlardı…

Buram buram papatya kokuları sarıyordu her yanı…
Balböcegimin kokusunu tutmuyordu yınede

Ne yapacagımı sanıyorsunki?
Tenim tenime bu kadar sinmişken…

Ömrüm azala azala akarken
Önümden..

Gittigin gerçek bu kadar
Herkese benzerken…
Senin kokularını…
Benim inceligimi doldurup yüregime,

Bıraktığın boşlugu
yonta, yonta
Binlerce heykelini yapacagım…

EDİTÖR CEREN IŞIK

hakkında H.Ceren IŞIK

H.Ceren IŞIK

Ayrıca Kontrol Et

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 25’TE ÇIKIŞI % 2.900’Ü AŞAN VAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir