Kadına Şiddet : Görmezden Gelinen Çığlık

 

 

Bir kadının sessizliği, çoğu zaman bir fırtınanın içindedir.

O susarken; belki korku, belki utanç, belki de kimsenin inanmayacağından duyduğu endişe yankılanır içinde.

Fiziksel şiddet, gözle görülebilen yaralar bırakır; ama psikolojik şiddet… o görünmez darbeler, yıllarca kapanmayan izler taşır.

 

Bir tokat geçer, ama bir söz kalır.

Bir itme unutulur, ama “değersizsin” diyen bir ses yıllarca yankılanır kadının zihninde.

Şiddet sadece bedene değil, ruhun en derin köşelerine işler. Kadınlar kırılgan değildir; onları kıran bir toplumun sessizliğidir.

 

Bugün hâlâ birçok kadın, evinin duvarları arasında tutsak.

Bazıları “aile içi mesele” denilerek yalnız bırakılıyor, bazıları “sabret” denilerek susturuluyor.

Oysa hiçbir kadın, sevilmenin bedeli olarak acı çekmek zorunda değildir.

Hiçbir kadın, saygının yerini korkunun aldığı bir evde yaşamak zorunda değildir.

 

Kadına yönelik şiddet, bireysel bir öfkenin değil; toplumsal bir körlüğün sonucudur.

Ve biz, ancak birlikte bakarsak görebiliriz.

Kadınlar susmasın diye, biz konuşmalıyız.

Onların sesi kısılmasın diye, biz yazmalıyız.

 

Unutmayalım:

Bir kadını korumak, insanlığı korumaktır.

Bir kadının sesi, toplumun vicdanıdır.

Ve vicdan sustuğunda, hiçbirimiz güvende değiliz. ‎<Bu mesaj düzenlendi>

hakkında Alev KAYMAKÇI

Alev KAYMAKÇI

Ayrıca Kontrol Et

Leyla Adıbelli – “Yerelden İlham , Evrensel Bir Bakış”

1993 Osmaniye doğumlu olan Leyla Adıbelli, hem dijital dünyada hem de yerel kültürde fark yaratan …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir