GERÇEK OKUMA : BİR İÇSEL YOLCULUK VE DERİN ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK

 

Ey kendini “ entelektüel “ sanan – gerçekten okudun mu?

Sana sitemim, okuduğun için değil; okumanın özünü unuttuğun için..

Çünkü sen, kitapları ruhunu beslemek için değil, imajını parlatmak için kullandın.Kafelerde oturup devlet, siyaset ve felsefe üzerine sözler ettin; yazarların adlarını havada savurdun. Ama kaynak sorulunca, sedece kapağın rengini hatırlayıp yazarın ismini bile unuttun. Okumak bu değildir. Bilinç böyle inşa edilmez. Okumak bir alışkanlık değil, bir varoluş biçimidir. İçine doğru bir yolculuktur, sürekli bir dönüşümdür. Gerçek bir okuyucu kapağı değil, içeriği hatırlar; yazarla bir dost gibi, acıların, sorunların ve derin düşüncelerin ortağı olarak bağ kurar. Gerçek bir entelektüel, gösteriş için değil, yaşamak için okur.. Çünkü her kitap, bir anlam kapısı, bir yara izinin izi, söylenmemiş bir hakikatin yankısıdır. Yavaş yavaş okur; bir cümlenin üzerinde durur, geri döner, sorgular, düşünür ve şüphe eder. Metinle, hayatla bütünleşir.. Bir kitabı sadece bir kahve masasının dekoru yapmak, birkaç satırı bağlamından koparıp paylaşmak, anlamını kavramadan dikkat çekmeye çalışmak, okumak değildir..Bu, ruhu büyütmek değil, sahte bir maskeyle kendini kandırmaktır. Kaç kitap, bizi sarsacak kadar derinden dokundu? Kaç sayfa gözlerimizi doldurdu?

Kaç kere bir kitabı kapatıp, sessizce kendi içimize döndük, çünkü taşıdıkları ağırlık fazlaydı?

İşte gerçek okuma budur, sosyal medya vitrinleri değil..

Okumak, boş bir kibir değil, derin bir tevazudur. Gerçek okuyucu, ne kadar ilerlerse, aslında ne kadar az bildiğini o kadar iyi anlar. Daldıkça sessizliğin ve düşüncenin ne kadar kıymetli olduğunu kavrar. Yüzeyde başlamak ayıp değildir. Ayıp olan, orada kalmaktır.

Anlamamak, utanılacak bir şey değildir. Utanılacak olan, anlamış gibi davranmaktır. Sonsuz konuşan değil, derin düşünen insanlara ihtiyacımız var. Sözleriyle değil, hayatıyla, fikirlerini taşıyanlara..

Önce kendimizi değiştirmek için okumalıyız. Sonra toplumu, nutuklarla değil, davranışlarımızla…

Bu yüzden, ey kendini entelektüel sanan; kaç kitap okuduğunu değil, kaç kitabın seni değiştirdiğini sor kendine. Kaç kez hakikat karşısında suskun kaldığını, kaç kez utanmadan “ bilmiyorum” diyebildigini…

İşte gerçek ölçü budur. İşte gerçek yol budur. Samimiyetle oku. Alçakgönüllülükle konuş, derinlikle düşün. Gösteriş için değil, gerçekten anlayabilmek için…

 

 

hakkında Birsen SUBAŞI

Birsen SUBAŞI

Ayrıca Kontrol Et

Cumhuriyet Sevdamız…

Cumhuriyet bir sevdadır bizde… Bayrağımıza duyduğumuz sevgidir, Saygıdır, Vatan toprağımızın kutsallığıdır… Özgürlüktür, Bağımsızlıktır, İşini iyi …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir