GÖĞÜS KAFESİNDE….

Huşu içinde dinliyordu,
Ney sesini.
Bir kendisi vardı
Bir de kedisi odada.
Bir de, bir de,
Hiç sarılamayacağı sevdiği!
Hani dokunsa ona
Hani sarılsa o Ay yüzlüye,
O en sevdiğine!
Görünce güneşleri açtıran,
Gökyüzünün güzellikleri ile,
İçine doğan sevgiliye,
Dünyamı onun olurdu?
O mu dünyanın ?
Çözemeyeceği bir soruydu.
Yana, yana,
Döne, döne sevdiğini arıyordu.
Hem çok yakınında olanı,
Hem de en uzağında duranı.
Elleriyle sinesine dokundu.
Hey sen! dedi göğüs kafesine.
Sana diyorum! sana!
Sevinçlerimle göğsümde yer bulsam da,
Kaçsam dediğim!
Hani o kalp atışlarının gürültüsü ile
Delirenim, sevinenim!
Bu mecnunla neler yaşadın sen, neler?
Kederleri ile başını taştan, taşa vuranım!
Neler gördün? neler!
Ellerimin tokmağı ile,
neler çektirdim sana neler?
Nasılda deldim bağrımı,
Sen can hücremin hapsinde iken.
Hani az çıkmak istemedin
Sen bu hapishaneden.
Her firari girişiminde,
Takıldı parmakların,
Gönül hücremin tellerine.
Şimdi zamanını bekler bu can,
Uçmak için, öteler alemine.
Güler Imer

hakkında Güler İMER

Güler İMER

Ayrıca Kontrol Et

YEĞENİM BAL ÖZTEK’E İTHAFEN…

  PARİS’TEYİZ. 2024 yılının Ocak ayında, sömestre tatilinde, ailece metro istasyonunda bekliyoruz. Kardeşim, yeğenim, annem, …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir