Sağlık çalışanlarının fedakârlık ve özveriyle sürdürdüğü kutsal mesleğin onur günlerinden biri olan 14 Mart Tıp Bayramı’nı buruk hislerle kutluyoruz. Lakin 14 Mart tam anlamıyla bir kutlama günü, bir bayram değil, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları dile getirme ve çözüm talep etme, mücadele günüdür.
Tarihimize baktığımızda, 14 Mart 1827’de II. Mahmud döneminde Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin kuruluşuyla başlayan tıp eğitimi süreci, 1919 yılında işgale karşı direniş ruhuyla anlam kazanmış ve bir mücadele günü haline gelmiştir. O günkü mücadele bağımsızlık içindi.Bugün ise sağlık emekçilerinin hakları, özlük güvenceleri ve daha iyi çalışma koşulları için bu mücadele yıllar sonra halen başka başka insani ve mesleki haklar için devam etmektedir.
Bugün sağlık çalışanları, ağır iş yükü, şiddet, ekonomik zorluklar ve meslek onurunu zedeleyen uygulamalarla mücadele etmektedir. Sağlık sisteminde yaşanan yapısal sorunlar, hekiminden hemşiresine, teknisyenine, laborantına, tıbbi sekreterine, temizlik görevlisine, güvenliğine (…) kadar tüm sağlık çalışanlarını yıpratmakta, halk sağlığını riske atmaktadır.
Bizler, sağlığa erişimin bir lütuf değil, temel bir hak olduğunu vurguluyoruz. Sağlık çalışanlarının insanca çalışma koşullarına kavuşması, emeğinin karşılığını alması ve toplumda hak ettiği saygıyı görmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz!
14 Mart, bayram olarak kutlansada, günümüzde buruk hislerle kutlansa da, sağlık çalışanlarının taleplerini dile getirdiği bir mücadele günüdür! Sağlıkta şiddetin son bulduğu, adil ücretlerin ödendiği, emeğe değer verilen bir sistem için hep birlikte sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun!..
Suna VAROL CÖRÜT
YENİ SENDİKA HEMŞİRELİK KOMİSYON BAŞKANI