Gün kapattı perdeleri
Silip telaşelerin terini
Gözden geçirip günün envanterini
Vicdanım derin bir nefes alır silkeler eteklerindekileri
Herşeyin kaydı tutulur ya arş -ı alâ da
Acıların da,edenin de bulanın da ey can
Unutma
Meydan okumuşluğum var benim uçurumlara
Bedenim kalkıp şaha
Lakin uykularımı hırpalayan uçurumların uğultusu halâ kulaklarımda
Ne körler gördüm ve ne iki yüzlüleri aynalar çarşısında
Pansuman ettiğin yaraların izlerini arada yokla , sakın unutma !
Dürüstçe çekeceksin acını can
Dibine kadar hakkını vere vere kuralına göre
Yaralı atları vururlar ey can vururlar
Etmeden yaygara
Sükutu pelesenk edeceksin dudaklarına
Asilce şahlanıp zarifçe gülebilmek için
Yaprak dökümü duygularını
Kendin filizlendireceksin.
Acılarının eleğinden insanlar eleyeceksin
İnsanlardan insan seçeceksin
Canın yana yana
Bileceksin, öğreneceksin, göreceksin
Dar ağacındayım desen urganın hesabını yaparlar
İndirseler de hayatını ayaklar altına alırlar
Tütmeyeceksin
Yaralı atları vururlar ey can bu gerçeği kendine şiar edineceksin
Hürmetle ağırla sol yanında iz bırakanları
Sana dokunmasa da ez o yılanın başını
Kimi sevdiklerin olacak en güzel anıların celladı
Kimi de yaşam kalım savaşı
Umma kimseden medet
Eğersen bu başını , kopsun kıyamet!
Kana,alev al yan
İster bağır çağır
İster otur ağla
İster gütme deveyi ister terketme de diyarı
Kime ne? Kim bilir?
Paşa gönlün bilecek sen yinede sükutu yar bilip pelesenk edeceksin dudaklarına
Boşaltıp derdini,tasanı dünya tepsisine
Davet edip heveslerini zevkine göre
Bir sabır tespihi ile
Diline mıhlayacaksın bir zikir
“Paşa gönlüm bilir
Paşa gönlüm bilir
Paşa gönlüm bilir ve dudaklarım sükutu
Yaralı atı vururlar ey can
Kendi acını kendin bil
Kendin önce kendini bil
Asilce şahlanıp
Zarifçe gülebilmek için
Bahar Önen BÜKE
Velhasılıkelam Evrensel bakış