Merhaba Sevgili Dostlar,
Eğer bu bir yazı değil de bir radyo programı olsaydı, şu anda Zeki
Müren’den Rüyalarda Buluşuruz şarkısını dinliyor olurdunuz. Aşkın
Tuna’nın sözlerine Halil Karaduman’ın nameleri eşlik ederken, şöyle bir
geçmişe uzanarak başlardık yayınımıza. Üniversite yıllarımda radyo
programları yapardım. Şimdi bu satırları yazarken ne kadar özlediğimi
fark ettim.
Tahmin ettiğiniz ve başlıktan da anlayacağınız gibi bu hafta konumuz
rüyalar…Kimi zaman kan ter içinde uyandığımız, kimi zaman gerçeğe
yakınlığıyla hayrete düşüren, kimi zaman bitmesini istemediğimiz,
uykumuzda bile gülümsediğimiz rüyalar…
Rüyalar gerçekten de buluşma noktası değerli dostlar hem de bize en
çok yardımı dokunacak olan BİLİNÇ ALTI mızla. Rüyaların incelenme
ve analiz tarihinden kısaca bahsettikten sonra bilinç altı ve rüyalar
ilişkisine yeniden döneceğim. Dedim ya asıl konumuz bu…
Romalılar döneminde rüyalara fazlasıyla önem verilmiş, hatta
rüyaların tanrılardan gelen mesajlar olduğu kabul edilmişti. 4000 yıl
önce eski Mısırlılar rüya yorumlarını Kitabı Mukaddes isimli eserde
toplamış, detaylı analizler yapmışlardı.
Sigmund Freud 19. Yüzyılda yayınladığı, düşler ve psikanaliz ilişkisinde
ortaya koyulan en değerli eserlerden biri olan ‘Düşlerin Yorumu ‘ adlı
kitabında rüyalara anlam ve önemi açısından yaklaşmıştır. Freud’un
üstünde durduğu nokta, rüyaların analiz edilerek bilinç altındaki
mesajlara ulaşılabileceğidir.
Rüyalarla İlgili Bazı Detaylar
Belki tahmin ettiğinizden çok daha fazla rüya görüyorsunuz:
Yapılan araştırmalar, düşlerin %90ının unutulduğunu ortaya
koyuyor. Unutulan rüyalarla ilgili farklı bir detay da deja-vu
olarak adlandırdığımız bir çok durumun aslında unutulmuş
rüyalar olduğu…
Elde olan malzemeyle : Bilinç altı, yeni yüzler, yeni yerler
yaratamaz. Fantastik düşlerde uçarken gördüğünüz kişi, nadiren
rastladığınız bir komşu, alışveriş yaptığınız bir esnaf, hatta
sadece bir kez yolda karşılaştığınız biri bile olabilir. Bilinç altı
unutmaz…
Karabasan : Bir çoğumuzun adını duyunca irkildiği karabasan
,aslında beynin bir düzeneğinin, REM uykusu sırasında bedenin
tamamını hareketsiz bırakmasıdır. Bunu yaşadığınızda
parmağınızı oynatmak bile imkansızdır.
Anca rüyanda görürsün : Olabilme ihtimali sıfıra yakın
durumlarda kullanılan bu deyim aslında bir gerçeğe dayanır.
Bilinçaltınız bazen özlem ve hayallerinizle sizi düşler aracılığıyla
buluşturur.
Rüyalarla ilgili daha bir çok detay var, bunların çoğunu zaten bir
yerlerde okuduğunuzu düşünerek bilinçaltı ve rüyalara geri dönerek
bu haftaki yazımı tamamlamak istiyorum.
Son dönemlerde bilim insanlarının yaptığı bir çok araştırmanın ortak
sonucu, yaşadığımız çoğu olumsuz durumun sebebinin bilinçaltı olması.
Daha huzurlu, daha mutlu, daha doyumlu, daha güçlü hissetmeye,
yolunuzdaki taşları temizlemeye, önce bilinçaltınızın kodladığı
olumsuzluklardan kurtulmakla başlayabilirsiniz. Bilinçaltı temizliği sizi
özgürleştirir. Rüyalar bilinç altımıza direk açılan kapılardır. Rüyaların
analiziyle bilinçaltına ulaşmak ve asıl sorunu keşfetmek mümkün… Siz
de üst üste defalarca gördüğünüz ya da bir mesaj içerdiğini
düşündüğünüz rüyalarınızı yorum kısmında paylaşabilir ya da bana e-
posta gönderebilirsiniz…
Rüya tadında bir hafta diliyorum,
Sevgiyle kalın,
Yaşam Koçu- Reyhan ALTIN