18 MART ÇANAKKALE KAHRAMANI BÜYÜK DEDEMİZ CEVAT PAŞA VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN ASİLZADELER…

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı!

Başarılarla dolu koca bir ömür ne kadar kısa yazılır bilmiyorum ama başarı tek ve tesadüf değil. Tüm hayatına nice başarıları sığdırmış, çok iyi eğitimli ve gerçekten yetenekli bir Türk. Birazdan okuyacağınız yazımda, Cevat Çobanlı’yı anlatmaya kelimeler ve sıfatlar yetmiyor… O yüzden yazmak zor.

Google’da, Vikipedia’da ismini arattığınızda hakkında yüzlerce yazı, biografi çıkan adam…
Ansiklopedilere konu olmuş kişi…
Büyük kahraman…
Başarılarla dolu bir askerlik hayatı…
Büyük Türk…
Gururumuz…

Cevat Çobanlı, anne tarafından büyük dedemiz olur. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nde Atatürk kara tarafını yönetir ve korurken, Cevat Paşa da deniz tarafını yöneten komutandır.

Osmanlı döneminde, Başkumandan Enver Paşa’nın yardımcısı olan Alman komutanın hemen altında görev almış 2 rütbeli büyük askerden biri… (Esat Paşa, Cevat Paşa.) Daha sonra, Kurtuluş Savaşı süresince her daim Atatürk ile hareket etmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük emeği geçmiş asker…

Çanakkale Boğazı’nda Fransızlara ait ele geçirilen ve elde kalan son mayınları büyük bir deha ve strateji ile demir bir tel üzerinde sallanarak, denize tek bir hatboyu döşeten… Inflexible, Irresistable, Ocean isimli yabancı gemilerin işgalini engelleyip onları 10 dakika içinde denize gömen kahraman.

18 MART KAHRAMANI OLMA HİKAYESİ

Canakkaleharbi.com’da Cevat Çobanlı biyografisinin bir bölümünde Paşa’nın Çanakkale kahramanı oluşu şu cümlelerle anlatılmaktadır:

“Cevat Çobanlı, 10 Ağustos 1914’te Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Komutanlığı’na atandı. 29 Kasım 1914’te Tümgeneralliğe terfi etti. Boğazdaki tahkimatı elindeki kısıtlı imkânlara rağmen oldukça güçlendirdi. Tabyaları elden geçirip mevcut bataryalara yenilerini ekleyerek tüm istihkâmı muharebeye hazır hale getirdi. Atıl kalan tahkimatı da değerlendirdi ve her türlü vasıtadan faydalanılmasını sağladı. Hazırladığı plan ve yaptığı düzenlemelerle son derece dayanıklı bir savunma sistemi oluşturdu. 1915 yılı başlarında gerçekleşen Çanakkale Boğaz Muharebeleri’ni yönetti. O sırada 19. Tümen Komutanı olan Yarbay Mustafa Kemal Bey (Atatürk) ile birlikte gözlem ve çalışmalarda bulundu.

Nusret Mayın Gemisi’ne verdiği “7-8 Mart 1915 gecesi 26 adet mayını kıyıya paralel şekilde düşman donanmasının manevra bölgesi ve tabya ile bataryalarımızın kör noktası olan Erenköy Koyu’na dökmek” şeklindeki emriyle savaşın gidişatını değiştirdi. 18 Mart 1915’te Müttefik Donanması’nın dönemin yenilmez armadası olan güçlü filosuyla ve büyük bir özgüvenle gerçekleştirdiği kati taarruzu püskürterek onları ağır bir bozguna uğrattı ve İtilaf güçlerine İstanbul’a giden yolu kapattı. Bu başarısından ötürü “18 Mart Kahramanı” unvanıyla anılmaya başladı. Cevat Paşa, boğazı mağlup ve perişan halde terk etmekte olan düşman donanmasını seyrederken düşüncelerini “Gittiler… Geçemediler… Geçemeyecekler…” şeklindeki sözüyle belirtmiştir.

ZAFERDEN SONRA

Rehavete kapılmadı ve olası bir diğer taarruzu karşılamaya yönelik hazırlıklara ve tamir işlerine devam etti. İlerleyen günlerde düşmanın karadan bir harekâta kalkışabileceği öngörüsüyle savunma planları hazırladı. Sonrasında 9 Ekim 1915’te Seddülbahir’deki 14. Kolordu Komutanlığı’na atandı ve bu göreviyle Çanakkale Kara Muharebeleri’ne katıldı. 6’ncı ve 14’üncü Kolordulardan oluşan Güney Grubu Komutanlığı da kendisine verildi. Müttefiklerin yine ağır bir yenilgi sonucu Gelibolu yarımadasını tahliyesi sonrasında Cevat Paşa, 11 Ocak 1916’da Çanakkale Grubu Komutanı oldu.

Müttefik Kuvvetler, donanmayla gerçekleştirdikleri harekâtın Cevat Paşa komutasındaki Türk tarafının güçlü direnişi karşısında başarısız sonuçlanması yüzünden Çanakkale Cephesi’nde kara muharebeleri odaklı yeni bir müşterek harekât yoluna başvurmak zorunda kalmışlardı. Fakat bu girişim de onlar için yenilgiyle sonuçlandı.”

RÜTBELER, YABANCI DİLLER

2 kere Paşa ünvanı alan, 3 kere Genelkurmay Başkanlığı yapan, Orgeneralliğe kadar yükselmiş, Askeri Şura üyeliği yapmış, Atatürk’ün tüm savaşlarda silah arkadaşı olan komutan.
Galatasaray Lisesi, Harp Okulu, Harp Akademisi mezunu (1.likle bitirmiş). İyi derecede Fransızca ve Almanca konuştuğu için yurt dışında çeşitli komisyonlarda görevlendirilen başarılı bir asker. 1924’te milletvekilliği yapmış.

ASKERLİĞE OLAN İLGİ BABADAN GELİYOR…

Babası da Osmanlı döneminde başarılı bir asker, Genelkurmay Başkanı, Maraşel olan Mehmet Şakir Paşa’dır.

KATILDIĞI SAVAŞLAR

Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları,
1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı.

ANITKABİR’İN YANINDAKİ DEVLET MEZARLIĞI…

Ve tabii ki bir ömre sığdırdığı onlarca madalya, nişan, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ve başarıları ile gurur duyduğumuz dedemiz, Atatürk ile aynı yıl vefat eden, Ankara’da Anıtkabir’in yanındaki Devlet Mezarlığı’nda yatan Büyük Komutan.

29 EKİM 1915 TARİHLİ TASVİR-İ EFKAR GAZETESİ

Gazetede solda büyük dedemiz deniz tarafı komutanı CEVAT PAŞA, sağda kara tarafı komutanı ATATÜRK bulunmaktadır. Onlar ÇANAKKALE ZAFERİNİN BAŞ KUMANDANI VE KAHRAMANLARIDIR. 29 Ekim 1915 tarihli, 100 küsür yıllık bu gazete kupürü, büyük tarihçi Sinan Meydan’ın sosyal medya hesabında ÇANAKKALE GEÇİLMEZ isimli yayınında kullanılmıştır. Büyük dedemizin yer aldığı, zafer kahramanlıklarını anlatan bu gazete kupürü bizim için çok değerlidir.

Velhasılıkelam; başta Atatürk olmak üzere, Çanakkale Zaferi’nde savaşmış tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Hepsini saygıyla ve rahmetle anıyoruz.


Türkiye Cumhuriyet’ini kuran asilzadeler…

İmza
Bir paşa torunu olmaktan gurur duyan…
Üstelik 18 Mart Kahramanı olmuş bir paşanın torunu olmayı zikretmekten onur duyan…
Hatice Çobanlı Öztek kızı, Tuba Öztek Çakıroğlu

18 Mart 2023

hakkında Tuba ÖZTEK ÇAKIROĞLU

Tuba ÖZTEK ÇAKIROĞLU
Her İnsanın Hayata Geliş Sebebi Vardır, Ömrümüzce Keşfetmek İçin Yaşarız. Kadıköy, İstanbul’da 1973 yılında doğan Tuba, St. Pulchérie Ortaokulu ve Saint Benoit Fransız Lisesinden mezun olduktan sonra, Bilkent Üniversitesi (4 yıllık) Turizm ve Otelcilik İşletmeciliği bölümünü bitirdi. Fransızca, İngilizce ve Almanca bilen Öztek, 20 yıl kadar Turizm Sektöründe yerli ve uluslararası Otel zincirlerinde üst düzey yöneticilik yaptı. Evlenip çocuk sahibi olduktan sonra, zamanının büyük bölümünü Otelciliğe ve yoğun seyahatlere ayırmak zorunda kalan Öztek, 2013 yılı sonunda kurumsal hayatta daha fazla yıpranmak istemedi. Çocuğuna daha çok zaman ayırabilmek için, sektörü bırakıp, aile şirketinde daha esnek saatlerle çalışmaya başladı. Arada Otelciliğe dönmesi için teklifler gelse de, tecrübelerini artık aile şirketine aktarma konusunda kararlı davrandı. 2014 yılından itibaren kendi yapı denetim şirketinde muhasebe, finans, idari ve hukuki işler konusunda azimle çalışmaya devam ediyor. Çocukluğunda, bir gün yazar olmak hayali ile yıllarca günlük tutan Öztek, hareketli ve güzel anılarla dolu bir gençlik yaşadı. Otelcilikte, Türkiye’nin önde gelen iş adamları ve patronlarıyla yaşadığı çok değişik anıları ve tecrübeleri var. Çok fazla ülke ve şehir gördü. Belki bir gün bu anılarını da paylaşmayı düşünebilir, kim bilir… Şimdi oğlu Ali en büyük meşgalesi, onun vatana hayırlı ve vicdanlı bir evlat olması en büyük dileği. Tuba, geri kalan ömründe mutlaka üretecek ve kayda değecek işler yapmayı hedefliyor. Ayrıca Milli Sporcu ve Mimar olan babası Aydın Öztek gibi Tuba da fotoğraf ve video çekmeyi çok sever. Ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı güzellikleri fotoğraflayarak onlarla paylaşmaktan çok zevk alır. Son olarak, çocukluğunda kendini hep yazar olmuş gibi hayal ederek günlükler yazan Tuba’yı tesadüfen bir gün Ahmet bey bulur. Hiç tanımadığı halde, sanki içini okumuş gibi köşe yazıları yazması için onu cesaretlendirir. Tuba “layıkıyla yapabilir miyim ki?” diyerek Ahmet bey’i uzunca bir süre bekletir. Bu süreçte Öztek bunu düşüncelerinde evirir, çevirir ve bir akşam aniden neler yazabileceğini kafasında oturtur. Velhasılıkelam, Tuba, köşe yazısı yazmasını teklif edip sabırla bekleyen Ahmet bey’i daha fazla bekletmeyip yazılarını yayınlamaya karar vermiştir. Daima sevgiyle, Tuba Öztek Çakıroğlu

Ayrıca Kontrol Et

*İNSAN ve MESLEK ONURUNA YAKIŞIR ACİL DÜZENLEME TALEP EDİYORUZ*

Saygıdeğer Sağlık Emekçileri, Değerli Basın Mensupları, 2024 yılı, kamu görevlileri için hayat pahalılığının arttığı, maaşların …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir