KADINLAR SIVIDIR , ERKEKLER KAHRAMAN

 Dünya kurulduğu tarihten bu güne hep kadınlar erkekleri, erkekler ise kadınları anlamanın yollarını arayıp durdular, kadınları anlamanın hep daha zor olduğu söylendi ancak gerçek pekte öyle değil, benim gözümde kadınları özetle izah etmek gerekirse kadınlar sıvıdır, bulunduğu kabın şeklini alırlar, kadınlara ne şekilde yaklaşılırsa öyle karşılık alınır, bir nevi de kadınlar insanlara karşı ayna oluyor karşımızdaki ne hissettirirse bize bizde aynı hissi karşı tarafa aktarırız,örneğin bir erkek kadınının aklına onu aldata bilecek biriymiş gibi bir algı soktuğu zaman kadının elinde somut bir delil olmazsa bile bu his kadınıda başka arayış gibi boşluk hislerine itiyor, ancak erkekler kadınlardan farklı olarak daha çok kendılerını kahraman hissetmeyi seviyorlar, bu sebepten güçlü kadınları erkekler için pekte tercih edilmiyor, erkeğe sığınan onun yardımı ile sorunlarını çözen kadınlara karşı erkekler kendılerını o kadının kahramanı gıbı hissediyorlar bu hissi kendilerine yaşatan kadın görsel olarak veya karakter olarak o erkeğin tarzı olmazsa bıle erkek o kadının yanında kendını onun kahramanı olarak hissedince içten içe o kadına karşı bir sahiplenme duygusu onun üzerinde hakkı varmış hüküm verebilirmiş gibi bir algıya giriyor ve o kadına aşık olduğunu zannede biliyor, o kadını koruyup kollamak kendisinin görevi olarak bilinç altına bunu yerleştiriyor, bu şekilde durumları yaşayan bazen evli bir çok erkeğin yuvasının dahi yıkıldığına toplumda çok kez şahit olmuşuzdur, özetle erkekler kendilerinden güçsüz olduğuna inandıkları kadınları daha çok tercih edip onların uğrunda yanlış yollara bile gidebiliyor, kadınlar ve erkekler ayrımı bir yana insan olma psikolojisi olarak bakıldığında iki ayrı yaratılış ruhuna sahip kişilerin birbirini anlaya bilecek olgunluğa gelinceye kadar bazen hatalı ilişkiler bazende yanlış yollar yaşaması belkide şart aksi halde kişiler olması gereken asıl iç benliklerindeki kişiliğe ulaşamaya biliyor, mevlananın bahsettiği gibi hamdım piştim yandım sözünde de kelimeler mecazi anlamda kullanılmıştır. Derviş, henüz seyr u sulûk yolunda iken hamdır. Daha sonra nefsini terbiye ederek fenafillaha erişir. Tasavvufta fenafillah mertebesine erişen kul kendi benliğini Allah’ın zatında yok eder. Bu da ”yanmak” olarak nitelendirilir. Kadın erkek yaratılıştan sahip oldukları ruhsal hallerinden dolayı her kadın farklı karakter her erkek farklı karakter demek belkide yanlış, farklı yapan şey yaşadıkları hayatları ve bilinç altına işlenmiş ruhsal halleri ile belirleniyor genel olarak…. Bu yazıda kendı öz fikirlerim bunlar gibi bir çok örnek ile genişletilebilir, ben kuyuya taşı attım taşı çıkarmayıda siz okuyucularımıza bırakıyorum….

hakkında Emıne YUSUFOĞLU

Emıne YUSUFOĞLU

Ayrıca Kontrol Et

BANKALARIN İLK ÇEYREK NET KÂRINDA DÜŞÜŞ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir