Okuma

Okumak.
Okumak; bir konu, düşünce, iş, oluş ve hayat, varlık, yokluk …hakkında daha sarih, açık, net bilgi edinip kendini geliştirmek, öğrenmek, bilgi edinmek, farkında olmak, farklı olmak, karanlık gecelerde yolunuzu az da olsa aydınlatacak çakmak taşları diyebilirim.
Okumak başkasının yazdıkları üzerinden olur. Dolayısıyla okurken bir yazan, bir yazı ve okuyucu olarak siz varsınız.
Okumaya başlamadan önce okuyacağımız/merak ettiğimiz konu hakkında ve konunun yazarları hakkında ufak bir araştırmayla okumaya başlayabiliriz.
Okumak büyük gayret gerektiren bir şeydir de. Okumakla anlamak arasında sıkı bir bağ var. Okuduğunuzu anlamıyorsanız tekrar tekrar okuyarak anlamaya çalışmak zorundasınız.
Okumak, başkalarının çiçeklerinden bal üretmek gibidir. Ne kadar özenle, itinalı okursanız (çalışırsanız) o kadar kaliteli bal (düşünce) üretebilir kendi kişiliğinize, ruhunuza, çevrenize lezzet katabilirsiniz.
Tabii bu lezzet sizin anlama kapasitenizle ilgili olduğu kadar ‘yazı’lan cümleler ve çalışmayla da ilgilidir de.
İyi bir konuyu kötü sunmuş bir yazardan alabileceginz şey olsa olsa kitap okumaktan vazgeçmek olabilir.
Bu sebeple yazar (arı ) ve yazı (kitap, makale, deneme, mektup…) bal olur. Eğer seçici davranmazsak, bal diye içine gömüldüğümüz şey bal görünümlü serbet/şeker balı (faydasız, hatta zararlı yazı) olabilir.
Okumadığımız sürece geri kalmış üçüncü dünya (sıralama ne kadar aşağılayıcı değil mi?) ülkesi olmaya mahkumuz.
Lise bittiğinde mezun olan onyedi yaş grubu gençlerin istisnasız tek bir roman bile okumadıkları
(roman diyorum, okuması çok da zor olmadığı gibi akıcıdır da) bir ülkenin istikbalinin pek parlak olamayacağı da malumunuzdur.
Okumak aklı geliştirir: sizi aldatmaya, yanıltmaya, gütmeye çalışan şarlatanlara karşı koruma zırhı olur.
Okuduğumuz her kelimede ruhumuz da aklımız da farklı bir yapıya bürünür.
Okumayla beyinden kalbe inen, tarifi çok zor güzellikler ediniriz.
Okuyarak vakit geçirmeli insan.
Okumaya başladığınızda dış etkileşimi başlatmış olursunız.
Bazan hüzünlenir, bazan sevinir güler, bazan sıkılırsınız.
Okudukça gelişir, geliştikçe daha çok okuruz.
Okumak bilme yönünde çok önemli bir gayrettir.
O halde “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ayeti mucibince ilk Emir’in gereği “oku”yalım istiyoruz.
İslamın kitabı Kur”an”ın Türkçe karşılığı “okunan“ demek!
“Dirsek çürütmek” çok okumayı ifade eden çok güzel bir deyimdir…
Nasıl okumalıyız?
Ne kadar okumalıyız?
Bir kitabı bir çok defa mi?
Bir çok kitabı tek bir defa mı?
Okumalıyız!
İsrarla ve kararlı bir şekilde okumalıyız.
Köprü geçişinde elinizde kılavuz bir kitap gerek.
Köprüden hızlı ve güvenli geçişin şifreleri kitaplarda…
Ve insana okumayı emdireden Kuran nihai olarak.
Hesabı görüldüğünde de kendisine “oku kitabını” denileceğini hatırlatarak, iyi şeyler yapmayı da hatırlatmış oluyor.

hakkında Eşref ERBAY

Eşref ERBAY

Ayrıca Kontrol Et

KALPTEN SESSİZ DUA VE FATİH ÜREK

  Bu yazı, bir dostun kaleminden… Kalpten yazılmış bir satır, bir dostun sessiz duası… Hadi, …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir