Merhaba sevgili okurlar, evet başlıktan da anlayacağınız gibi başta kendim olmak üzere çalışan tüm emekçi dostların sesini duyurmak istedim…
Bildiğiniz gibi Ülkemiz Vergi Cenneti. Verginin, vergisini ödediğimiz her gün yaşamanın daha da zorlaştığı bir hayatta ayakta kalma savaşı vermekteyiz… Gerçekten çok ilginç bir matematiğimiz var, bir muhasebeci kızı olarak ben bile işin içinden çıkamıyorum, damga vergisi, gelir vergisi, pay vergisi, kdv, ötv, vs herşeye vergi ödüyoruz bu vergileri biz öderken de ne hikmetse çok büyük yatırımcıların da vergileri kolayca ve sessizce sıfırlanıyor…
Şuan bildiğiniz gibi asgari ücret brüt olarak, 3.577 TL’dir. Asgari ücretten yapılan vergi ve SGK kesintilerinden sonra, bir asgari ücretlinin eline 2 bin 825 TL para geçmektedir. Çünkü asgari ücretten gelir vergisi, SGK işçi payı, işsizlik sigortası prim payı, damga vergisi olmak üzere yapılan toplam aylık kesinti miktarı 752 TL’dir. Yani asgari ücretli çalışandan devlet 752 TL kesmektedir.
Bu kesintilerin belirli kazanç grupları var, yıllık toplam kazanç miktarına göre % 15 den başlayıp % 40’a kadar değişiyor. Yani yılsonları Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları, yıl başından beri alınan maaş üzerinden hesaplandığı için kesintiler yükseliyor yani tüm maaşlı çalışanların emeklerini çöpe attıkları aylar oluyor, (bu benim şahsi görüşümdür) örnek benden bu ay 3.000 TL devlet kesinti yaptı, vallahi çok fena içime oturdu, bu para için tam bir ay boyunca çalış, çabala sonra elinden senin emeğin alınsın… Cevap hazır deniyor ki, emekli olunca daha fazla maaş olarak bu para sana geri dönecek, bende diyorum ki sayın yetkililere bana para Gençken Lazım !!!
Peki ben de size soruyorum, yasa değişti, hatta EYT çıktı. Devlet dedi ki eski kesintilerde sadece belirli miktarı emeklilik maaşında devreye sokacağız diyerek bu şekilde bir düzenleme yaptı, peki o zaman bugüne kadar benden alınan paraları kim verecek…
Bu sorun Devlet ve İşçi arasında olan bir sorundur ve acil önlem alınması gereken, artık insanların kaldıramayacağı yüktedir. Devlet işverene diyor ki; çalışanının maaşını, fazla mesaisini, primini resmi olarak yatıracaksın. İşveren bu konuda çaresiz ya kayıt dışı yollarla elden çalışanının parasını verecek, ya da iyi elemanlarını bu süreçte kaybetmeyi göze alacak, bu arada kayıt dışı olarak bu şekilde çalışanına para veren de çok yer var onu da buradan belirteyim.
Çünkü çalışan geçinemiyor, işveren yukarıda yazdığım gibi ya kalifiye elemanını kaybedecek, ya da kayıt dışı olarak ücret verecek. Bana kalırsa devlet Vergi yükünü arttırdıkça, alacağı vergi düşüyor bunu göz ardı etmemek lazım burada ciddi para kaybı var…
Alın size bir örnek araba satışları; düşük fatura ile bir alt dilime giren bir araç % 50 ÖTV, KDV ile satılıyor, ama bu araç bir hafta sonra sıfırının vergi artışıyla bir üst vergi üzerinden belirlenen bedelle bu işi yapan kişiler tarafından satılıyor, deli paralar kazanılıyor. Yani devletin kasasına düşük vergi diliminden para giriyor aradaki farkı bu işi yapan kişiler alıyor… Açın interneti ne dediğimi daha iyi anlarsınız… Bu sadece bir örnek bunu fazla örneklerle çoğaltabiliriz…
Velhasıl sevgili dostlar, aslında yazı çok uzardı ama kısa ve öz olmak en iyisi. Benim çok sevdiğim bir söz var, Kurt kışı geçirir ama yediği Ayazı unutmaz. Biz emekçiler de bize zor koşulan bu muameleyi asla unutmayacağız, zamanı gelirse eğer yediğimiz Ayazın cevabını da vereceğiz.
Velhasılıkelam Evrensel bakış
Yaa memurun işçinin bir maaşı kalmıştı izlerinin parası vardı yokluklarla mücadele eden işçiler memurlar bu devlet için hizmet etmekten başka ne yapıyorlar Allah aşkına.. Deprem paraları bunca vergiler nereye gitti… Doğru saraylara hanlar hamamlar.. Yol köprü yaptınız faturayı vatandaşa yapıştırdınız.. Bu mu sizin adaletiniz.. Zengini daha zengin fakiri daha fakir yaptınız.. Devlet hastanesinden göya bedava muayene oluyoruz yahu onuda ilaçlara eklediniz.. Bu millete revamı 100 de 45 oy verdiler ama görüp göreceğiniz seçime kadar.. Pazarlara millet gidemiyor gitsede eli boş dönüyor.. Ey millet vekilleri duyun asıl milletin sesini.. Siler vekilsiniz..
Öncelikle yazımı okudugunuz ve gederlendirdiginiz için teşekkür ederim ne zamanki sesimiz korkmadan çıkar o zaman bu yanlışlar da çözüm bulmuş olur