YENİ DELHİ,JAMA CAMİ….

YENİ DELHİ, JAMA CAMİİ

Bir buçuk saatlik uçuş sonrası Delhi’ye varıyoruz ve ikinci şoku yine yaşıyoruz. İndira Gandhi Havaalanı! Bu kadar büyük, temiz ve modern olması bizi şaşırtıyor. Dışarı çıkınca gördüğümüz pislik, bize havaalanını anında unutturuyor. Hindistan’ın başkenti olan Yeni Delhi, Güney Asya’da bulunan kozmopolit bir şehir. Valizlerimizin de içinde olduğu otobüsümüz çıkışta Seda Hanım’ın asistanı Mani ile birlikte bizi bekliyor. Mani’yi özlemişiz. Mani’nin size bahsetmediğim bir yönü/özelliği var. Dışardaki “change ofisleri” güvenilir olmadığı için dolar ve Eurolarımızı bize Mani çeviriyor. Onunla özlem gideriyoruz ve paralar change ediliyor. Rehberimiz otobüste bilgi veriyor: “Beyler cüzdanları eşlerinize veriniz” , çünkü alış verişe “Chandi Chowk ‘a gidiyoruz”. Burası Delhi’nin bit pazarı da diyebileceğimiz, eski ve yeni her şeyin bulunduğu, geleneksel el yapımı hediyelik ve süs eşyalarının da satıldığı bir pazar. Rengarenk ve curcunalı bir yer. Pazarlık yapmak kesinlikle gerekli; artık ne alıyoruz, kaça alıyoruz ,yaptığımız pazarlık sonrası kandırıldık mı bilmiyoruz…🤔Ben yine Berrin ablayla takılıyorum, buluşma saati ve yerini söylüyor Seda Hanım.😊Zaman kısa ve Berrin ablayla koşturmaca ikinci el kumaşlar tarafına geçiyoruz. Aman Allah’ım! Az kullanılmış nasıl güzel kumaşlar var burada. Sıkı pazarlıklar sonrasında Berrin abla güzel kumaşlar alıyor. Ben de bir tane modern-yöresel karışımı şal alıyorum .Dükkânlara girip “tika” (alına takılan kolye) ve küpeler alıyoruz. Buluşma saatinde bizim grup elleri kolları dolu ne aldıklarını anlatıyorlar birbirine. Aman neler alınmış neler! Küpeler, bilezikler, kolyeler, çantalar, çarıklar daha neler neler… Sonrasında “Jama (Cuma) Camii”sine gidiyoruz. Şehrin en işlek pazarlarından “Çavri Pazarı” Yolunun başlangıcında bulunuyor. Rehberimiz otobüste bilgilendirme yapıyor. Camiiye ayakkabıyla girmek yasak. Bu yüzden galoşlarımızı giyiyoruz. Aniden bastıran muson yağmurunda ıslanıyoruz .Ayakkabılarımızı girişte bir naylonun altına koyuyoruz ve çalınmasın diye Seda Hanım başında bekliyor. Camiinin bulunduğu bölgenin çok tehlikeli olduğunu söylüyor bize! Etrafta bir çok dükkan olmasına rağmen gezmemize izin vermiyor (hem tehlikeli, hem de çalıntı eşyalar satılıyor olduğun için). Caminin bahçesinde 25.000 Müslüman aynı anda saf tutabiliyormuş. Camiide geyik derisine yazılmış antik değeri olan bir Kur’an-ı Kerim ve birkaç kutsal emanet bulunmaktaymış. Caminin bulunduğu nokta aynı zamanda Müslümanların yaşadığı bölge ve Hindistan’ın geneli gibi çok pis. Özellikle mescide gelenlerin abdest almak için geniş bir (müşterek) havuzu kullanmalarına inanamıyorsunuz! Abdest alınan yerin avluda herkesin ortak kullandığı bir havuz olduğunu görünce bir şok daha yaşıyorsunuz. Üstelik yanınızda abdest alan birisinin burnunu havuza sümkürdüğü ve ayaklarını burada yıkadığını görünce hiç inanamıyorsunuz.😞Seda Hanım anlattığında bu denli olabileceğini düşünememiştim! Abdest alınan yeri görünce şok olacaksınız demişti. Aynen de öyle oldu! İçerde fotoğraf çekmek yasak. Girerken sıkı bir kontrol var. Ama 300 rupi karşılığında fotoğraf çekmeye izin veriyorlar (işi her yerde ticarete dökmüşler). Cami

hakkında Benan GÜLAĞIZ

Benan GÜLAĞIZ

Ayrıca Kontrol Et

HER DİLDE TEŞEKKÜR EDERİM

Bir şeyin ”iyi” olması, şu an ne düşündüğümüzle alakalıdır.   Bir şeyin gerçekten ”iyi” olması …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir