Türkiye bugün tarihin en kritik eşiklerinden birinden geçiyor..
Batı’dan ABD ve Vatikan’ın siyasi baskısı, Doğu’dan Suriye hattı ve PKK’nın terör uzantıları,
Kuzey’ de büyük güçlerin jeopolitik hesapları, Güney’ de ise bölgesel aktörlerin müdahale
girişimleri…Hepsi aynı anda devrede…
Bu coğrafya, boşluk kabul etmeyen bir satranç tahtasıdır. Kimin dost, kimin rakip olduğu her
gün yeniden şekillenir. Zayıf liderlik olduğunda, kurumlar yıprandığında, devlet aklı
zayıflatıldığında Türkiye dört koldan sıkıştırılır. Bugün yaşanan tam olarak budur..
Sınırlarımız tartışılır hale gelmiş, güvenlik politikaları kişisel hesaplara göre yönetilir olmuş,
dış politikada yapılan hatalar ülkeyi bir kuşatma planının ortasına çekmiştir.
Batı, kendi çıkarı için bastırırken, Doğu’da terör örgütleri palazlandırılıyor. Kuzey’ de ve
Güney’ de Türkiye’nin manevra alanı daraltılıyor. Amaç nettir: Türkiye’yi zayıflatmak, içeride
kaos yaratmak, dışarıda elini kolunu bağlamak…
Bu millet, yüz yıl önce imkânsız denileni başardıysa bugün de aynı iradeyi gösterebilir.
Ancak bunun yolu; susarak değil; görmezden gelerek değil, gerçekleri cesurca söyleyerek
olur..
Türkiye güçlü devlet aklıyla, milletin ortak iradesiyle ve doğru stratejik hamlelerle bu
kuşatmayı yaracak güce sahiptir.
Tarih yine bizi bir sınava çağırıyor…Ve bu sınavda kaybetmeye niyetimiz yok…
Velhasılıkelam Evrensel bakış