KEDİM SIRMA İLE BAŞLAYAN DOSTLUK

Onu tanıdığım geceydi.Kedim kaçmıştı onu arıyordum.Sokakta biri yaklaştı yanıma “Hayırdır,ne arıyorsunuz?”dedi.Kedimi kaybettiğimi söyledim.Araba nın altına saklanmıştı.Eline biraz yem alarak onu yavaş yavaş arabanın altından çıkardı.Sevincimi anlatamam.”Size kahve ikram edeyim,beni çok mutlu ettiniz,” dedim .”Rica ederim kahveye hayır demem” ,dedi.Balkondan kahveyi yapıp ikram ettim .Yandaki bakkalın oraya geçip içti .Hava soğuk olduğu için ben balkonda beklemedim.İçeri girdim.Giriş katı olduğu için daha sonra fincanı balkonun kenarına koymuş.Bir baktım tabağın kenarına Tadelle var.Ne yardımsever,ne ince düşünceli bir insan diye içimden geçirdim.
Kim olduğunu da merak ettim bu arada.Çünkü kendisi hakkında bu güne kadar hiç bir bilgim yoktu.Kedinin kayıp olma telaşında isimlerimizi sormak da bile aklımıza gelmemişti.
Aradan zaman geçti , belki bir belki iki ay.Herkes işine gücüne daldı elbette hayat akışı içinde.Aklımın bir köşesindeki merakım bende saklıydı o genç adam adına .Bir gözleri bir de inceliği kalmıştı aklımda
Bir gün iki apartman ötede bir gençle , iki tane köpeği olan biri ile tanıştım.Bir dükkanda yaşıyordu.Tanışmanın sonunda laf lafı açtı ve benim kedimi bulanın o olduğunu öğrendim.Sonra arkadaş olduk .İlerleyen zançman içinde ben ona yemek götürdüm o da her işime koştu çağırdığınmda sağolsun.

‘Kendisini tanıdıkça neler yaşadığını nasıl acılar çektiğini sonradan öğrendim.
Annesini babasını erken yaşta kaybetmiş.Cinsel istismara uğramış.Babasının arkadaşı da aynı şeyi yapınca kendini savunurken adamın ölümüne sebep olmuş .Hapiste yatmış bir süre .Çıkınca ehliyet almış.Ben onu tanıdığımda evlere Migros,A101 ,Şok gibi firmaların servisini yapıyordu.
Uzun zaman gözlemledim .Sürekli kim onu çağırsa mutlaka yardıma koşuyordu.Fırsat bulduğu zamanda da köpeklerini gezdirmeye çıkarıyordu.Ben de onu tanımak adına bir iki sefer deniz kenarına indim.
İlk yazdı eve taşıdığımız zaman .”Arka bahçeyi salaş bir kafe gibi yapayım diye düşündüm.Her tarafını boyadım kireçle.Hem sinek böcek gelmez diye Ona da bahsettim neler yapmak istediğimi Bu konuda yardım edeceğini söyledi.
Bana istediğim araba lastiklerini getirdi.Onları boyadım .Birisi mutfak yaptırıyormuş haber verdi .Gittik dolap çekmecelerini aldık onları boyayıp ,ip geçirip duvarlara astık .İçine çiçek koyduk.Sonra plastik şişelerden ,deterjan kutularından saksılar yaptım .İçlerine çiçekler ektim .Onları bahçenin değişik yerlerine yerleştirdim
Bütün bu çalışmalarda hep benimleydi ve bana yardımcı oldu.”Hocam burayı Cafe yapalım” dedi . Aslında olur ama izin vermezler dedim.

O yaz her geleni orada ağırladık. Yemek yedik ,çay içtik .Güldük eğlendik uzun sohbetler ettik.Bütün bunları izleyen apartman sakinlerinden sadece bir kişi;” eline sağlık” dedi
Başka bir gün komşunun birisi kapıya dayanıp kilimini arkaya düşürmüş.Zili çalıp haber vermek yerine garajdan geçmeye çalışmış .Bizde balkon kapısını bahçeye açılıyor diye garaj kapısına bir kapı gibi dolap kapağı dayamıştık.Onu alırken arka kapıya koruma amaçlı koyduğumuz tahta çocuğunun üzerine düşmüş. Bunun için kapıyı çaldı ve bağırarak beni tehdit etti .Avaz avaz bağırıp kavga çıkardı.O kadar üzüldüm ki içeri davet ettim ve “zili çalıp benden isteseydiniz bu olmazdı” dedim.
O günden sonra burası ortak mal diyip beni de o evden de o apartmandan da soğuttular.Kapımı çalıp izin istemek yerine bizden habersiz bahçeye girmek ona daha doğru gelmişti.Biz de yaz olduğu için balkon kapısını ve bahçeye açılan demir kapıyı açık tutuyordukBahçeye garaj kapısından da giriş vardı .Orayı habersiz kullanan olur diye böyle bir tedbir almıştıkKeşke yazılı bildirseymişiz.Kısaca orayı kafe yapsak asla kabul etmezlerdi ama yine de ben misafirlerimi orada ağırladığım da çok mutlu olduk ve beni uzun süre oyaladı huzur verdi.
Bu arka bahçe konusunda verdiği destek çok önemli onun hakkını ödüyemem.Bir öğün yemek ver gerisi önemli değil dediği gün bir yabancı yazardan okuduğum buna benzer bir olayı hatırlatmıştı .
Onun emeği çoktur ben de her ihtiyacım olduğunda koştu .
Zaman zaman denk geldikçe bir çay bir kahve içtik.
Geçenlerde kan tahlili yaptırmış ve doktor bir sürü hastalığın yannda tüberküloz ve kanserden şüphelenmiş.Sonuçlar çıktığında left kanseri olduğunu öğrenmiş .
Çok üzüldüm bu kadar fedakar bu kadar yardım ehli birisi ama dünyada sınavı çetin ve hiç bitmiyor. Ne diyeyim eskiden evliyalar 40 gün sıkıntı gelmezse beni unuttun mu Yarabbi gibi bir yakarış içine girermiş derler.Buranın sınav dünyası olduğu kesin ve bu sınavdan amacımız başarı ile çıkmak olmalı diyebiliyorum kendi adıma .Semiray Sezgin

hakkında Semiray SEZGİN

Semiray SEZGİN

Ayrıca Kontrol Et

Sanatın Büyüsü : Büyükçekmece’de Bir Sergi Yolculuğu

  Sanat, insanın iç dünyasının en saf ve en derin yansımasıdır. Bir tabloya bakarken aslında …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir