Son bir yılda yaşadıklarımız, aklımıza gelince bu soruyu içten bir samimiyetle kendimize, gayri ihtiyari bir biçimde sorabiliyor muyuz? “ Biz; gerçekten de her şeye rağmen iyi miyiz?”
Depremler, savaşlar, yangınlar, seller vb. çeşitli doğa olayları sonrası yaşanan tahribatlar, kayıplar, yok oluşlar ve ruhlarımızdaki derin yankıları..! 6 Şubat depremlerinde Doğu ve Güneydoğu illerimizde 7 ‘ nin üzeride birçok deprem ve artçı şoklar sonucu şehirlerimiz adeta yok olmuş, 54.000( elli dört bin) insanımızı ise ne yazık kaybettik..Geride kalan her bireyin apayrı bir dramla birleşen, yürek burkan hikayelerine ülkece ortak olarak; bu kötü günlerin geride kalması için çaba sarfetmeye çalışıyoruz. Bölge halkının varlığını koruyan, özellikle geniş ölçekli Devlet desteğini tam olarak alamayıp, küçük ölçekli lokal çabalarla yaşama ve hayata tutunma çabası çok manidar.. Konteyner kentlerin; küçücük, daracık ve sınırlı imkanları insanların mevcut günlük nüfus yoğunluğu ve yaşam kalitesini de bir hayli etkilemektedir. İnsanlar normal kent yaşamına ve mevcut olması gereken konutların bir an evvel inşaası noktasında beklentilerinin bir hayli yüksek olduğunu dile getirerek, ortak çözüm stratejileri doğrultusunda, siyasi, ekonomik, kültürel ve tarihi birikim ekseninde
Velhasılıkelam Evrensel bakış