AH ŞU ANNELİK…

Annelik yapmak bu dünyada ki en zor ve bir o kadar da tarifsiz bir yolculuk. Aidiyet duygusu derinden hissedilen bir süreç. Bu süreçte anneliğin sınırları, zorlukları tamamıyla anne çocuk arasında ki ilişkinin boyutunu, şeklinde de önemli bir rol oynamaktadır. Anne ile çocuk arasında elbette belirli bir noktada ; kararlı, istikrarlı bir ilişki olmalıdır. Bu çocuğun gelecekteki gelişimine katkı sağlayacaktır. Ama bu olumlu gelişim çekirdek ailede baba faktörü ile ilişkilidir. Anne ve baba arasında ortak bir dil yoksa çocuğun gözünde hangi tarafta yaptırım gücü az ise o güce yakınlık kuruyor. Bu da olumsuzluklara yol açıyor haliyle.

Ailenin birde ataerkil aile olduğunda bu kriz haline de dönüşebilir. Burada babaanne, dede faktörü de devreye giriyor elbette. İşte anne ile çocuk arasında sorunlara da yol açmaktadır. Lakin burada aktif rol oynayan ise annedir. Anne kalesi yıkılmış bir saray olarak görmesi, kendi kutsiyetinin yıkılması olarak algılar ise asıl sorun burada başlıyor. Babaanne, anneannesi ya da dede ile kalınıyor veyahut bakım desteği veriyorlarsa çocuğun anne arasında belli başlı kurallara (uyku düzeni, beslenme vb) saygı duyulması gereken durumlar dışında bazı kurallar olmamalıdir. Mesela bir çikolata yasak değilse çocuğa babaanne ve anneannesi bunu alıp yedirebilir. Evde torunları ile iletişimi farklı olması gayet normal. Normal şartlarda da kimse kimseyle ilişkisi aynı olmuyor zaten… İnsan ortalama 80 yıllık ömründe tanıdığı kişi sayısıyla dostluk, arkadaşlık sayısı bile tutmuyor bu nedenle herkesle ilişki boyutu farklılıklar gösterir.

Çocuğun annesiyle arasındaki kutsiyet yıkılmıyor. Babaanne, anneannesi ya da dedesiyle farklı bir ilişki olduğunun kanıtı olarak kabul etmeliyiz. Bu yazıya Victor Hugo’nun şu sözleriyle dile getirmek daha doğru olacaktır.

“Evlatlarını sevmeyen babalar olmayabilir; ama torunlarını çıldırasıya sevmeyen dede olamaz.”

Victor Hugo.

İyi okumalar dilerim.

Kadriye Polat KIYĞIL
Velhasılı Kelam Yazarı

hakkında Kadriye POLAT KIYĞIL

Kadriye POLAT KIYĞIL
27 Aralık 1988 Erzurum - Çat doğumluyum, 1993 yılından bu yana Düzce'de yaşamaktayım. İlköğretim ve lise eğitimimi Düzce'de tamamladım. Üniversite eğitimimi de Cumhurbaşkanlığı tarafından 7143 sayılı kanun hükmünde kararname ile yayımlanan öğrenci affı ile Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi - Dinar Meslek Yüksekokulu - Halıcılık ve Desinatörlüğü (eş değer bölüm Geleneksel El Sanatları) diploma programında tamamladım. İngilizce merakım nedeniyle Düzce Üniversitesi - Hakime Erciyas Yabancı Diller Yüksekokulu'nda İngilizce Hazırlık sınıfında misafir öğrenci olarak kabul edildim ve bir yıl öğrenci olarak bulundum. İyi derecede İngilizce bilmekte ve İspanyolca öğrenmeteyim. Düzce, Ankara ve İstanbul merkezli derneklerde görevler aldım. Bu Stk'lar ; Yeşilay Gönüllüsü ve Türk Diyanet Vakfı Düzce Gönüllüsü olarak yer almaktayım. Düzce Kent Konseyi Kadın Meclisi Yönetim ve Yürütme Kurulu Üyesi - Engelsiz Yaşam ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı olarak bir dönem , Düzce Aşiyan Ailenin Güçlendirilmesi, Eğitim ve Kültür Derneği Kurucu Başkan Veklili olarak bir dönem, Neurofibromatosis Derneği Sekreteri olarak bir dönem, Düzce Ahde Vefa Derneği Sekreteri olarak bir dönem görev aldım. İçişleri Bakanlığı'nın onaylı ile Yeşilay Genel Merkezinin desteğiyle Benim Kulübüm YEŞİLAY projesinde iki yıl görev aldım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı - Düzce Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi tarafından 2017 yılında Düzce'nin Örnek Annesi olarak seçildim ve "Bu İlde SÖNİM VAR!" panelinde panelist olarak katıldım. Görev aldığım stk'larda engellilik, kadın , sosyal politika , bağımlılık ve sanat alanlarında çalışmalar yaptım, paneller konferanslar organize ettim. Aynı zamanda da özel bir çocuğun annesi olarak; Anadolu Ajansı, Hürriyet, Merkez TV'ye röportaj verdim, Diyanet TV'de Ömre Bedel Belgesel programına konuk oldum. Yazar olarak da; Velhasılı Kelam Evrensel Bakış Gazetesi, Düzce Objektif Gazetesi, Düzce Şehir Gazetesi'nde yazılarım yer almaktadır. Gezmek, kitap okumak, yeni yerler keşfetmek, sosyal girişimcilik yapmak gibi hobilerim var. "İnsan ömrü boyunca öğrencidir." diyerek Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı öğrencisi ve hâlâ birçok konuda bilgi birikimi ve donanımımı güncellemek için çaba içerisindeyim. Gayret bizden takdir Allah'tan.

Ayrıca Kontrol Et

PİYASA KIRMIZIDAYDI %61 YÜKSELEN HARİÇ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir