UMUTSUZ UMUTLAR!
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim”
Mustafa Kemal Atatürk
Evet yıllar önce sevgili Atamız böyle demiş. Peki ya bizler son zamanlardaki yaşam zorlukları ile karşı karşıya kalırken, yaşadığımız güler misin ağlar mısın durumları ile yüzyüze gelirken gelecekle ilgili umudumuzu yitiriyor ve umutsuz insanlara mı dönüşüyoruz?
Yoksa hayal ettiğimiz her şeyi sanal ortamlarda bulmaya çalışarak umuda sanal olarak mı sarılıyoruz?
Dünden bugüne teknolojinin ilerleyişi hepimizi mutlu bir şekilde etkisi altına almış durumda. Küçük, büyük herkes bu gelişimin faydalarından en güzel şekilde yararlanmaya devam ederken, bir yandan da var edilen sosyal medya platformlarından birine bulaşıyor ister istemez. Bu platformları da amaçlarına uygun kullananlar için hiçbir problem yok tabii ki. Fakat amacından saparak farklı yönlerde kullanıldığı an işin boyutu çok çok farklılaşıyor.
Orada, aslında küçücük olan ama kafasında kocaman olan dünyasını kuruyor kişi. İşte o sırada gerçek yaşamdan uzaklaşıp bu dünyanın içerisinde ilgi alanına göre olmak istediği tipe bürünüyor veya olmak istediği yere gelmek için maskelerini bir bir takıyor. O andan itibaren başlanılıyor sanal gerçeklik içinde kulaç atılmaya, atılan her kulaçta yepyeni bir benlik ve her benliğin kendince sanal bir var olma umudu çıkıyor ortaya… Egolar, hırslar, kuyu kazmalar, sahte dostluklar gün be gün büyüyor ve büyüdükçe özbenlikleri bir bir yutuyor… Sahte bir ortamda sahte bir kişilikle peşinden koşulan hayaller doluyor o sonu bilinmeyen okyanusa…
Peki bu gerçek olmayan gerçeklikte umutsuz durumlar ve umutsuz insanlar bir arada mı var oluyor? Bu durumda umudumuz hala var olabiliyor mu?
Ve hani bizler Atamızın izinden gidiyorduk, hani onun açtığı yolda, gösterdiği ülküde yol alacaktık?
O bizlere umutsuz durumlar olmadığını, umutsuz insanlar olduğunu ve kendi umudunu hiçbir zaman yitirmediğini söylemişti. Peki bizler bu sanal dediğimiz alemde yeşerttiğimiz UMUTSUZ UMUTLARLA nasıl İNSAN olacağız, nereye varacağız? Nasıl Büyük Önderimizi takip edeceğiz?…
Varedilen bir similasyonun içinde hem kalplerimize hem de beyinlerimize takılan maskelerle rollerimizi oynamaya devam etmek yerine, bizlere bahşedilen yaşam içerisinde gerçek ve sanalın ayrımını bilerek UMUT DOLU UMUT ÇİÇEKLERİNİ her gün yeşertip, gerçek yaşamda yerimizi almak; duygusuz birer robot olmak yerine; hisseden, duyan, konuşan birer İNSAN olduğumuzu anlamak çok da zor olamasa gerek. Var mısınız bunun için bir adım atmaya veya attırmaya? İşte o zaman Atamızın ruhu da şad olur belki…
Ve unutmayalım; UMUDUN OLDUĞU YERDE YAŞAM, YAŞAMIN OLDUĞU YERDE UMUT HEP VARDIR…
Velhasılıkelam Evrensel bakış
Yine o kadar güzel harmanlayıp sunmuşsun ki bize kalbine sağlık 😇🥰👏👏👏👏👏
Çok teşekkür ederim 🙏 Beğeniniz ve yorumunuz mutluluk verici 😊 💐
Yine o kadar güzel harmanlayıp sunmuşsun ki bize kalbine sağlık 😇👏👏👏👏👏👏