GERÇEK DERİNLİK İÇİMİZDE….

 

Moritanya’nın kavurucu sıcağında altın renkli kumlar göz alabildiğine uzanıyor, rüzgârın taşıdığı tuzlu deniz kokusu içime doluyor.
Bir yandan yakıcı bir çöl, diğer yanda serin ve sonsuz bir okyanus var.
Doğa burada kendi zıtlıklarını barıştırmış gibi.
Bu iki uç yan yana geldiğinde bir tezat değil, bir bütünlük ortaya çıkıyor.
Tıpkı insanın kendi içi dünyasında olduğu gibi.
Bazen çöl kadar sessiz, yorgun ve tükenmişiz, bazen de dalgalar kadar canlı, hareketli ve umut doluyuz.
Fakat çoğu zaman kendi içimizdeki bu denizi bulmak yerine başkalarının izini takip ediyoruz.
Kopya hayatlar arasında kaybolurken bizi gerçekten özel kılan o benzersiz yanımızı unutuyoruz.
Oysa her birimiz biricik bir coğrafyayız.
Kumun sıcaklığı da bize ait, dalgaların serinliği de.
Belki de insan tam burada, çölün bitip denizin başladığı yerde kendine rastlıyor.
Sessizliğin içinden yükselen o tuzlu hava ruhun derinliklerine kadar işliyor ve fısıldıyor:
Gerçek özgürlük kendi iç denizini bulmakta.
Seni oyalamak için bir sürü gürültü var.
Parlayan ekranlar, hızlı duygular, geçici heyecanlar. Ama gerçek olan her şey sabır ister.
Gerçek aşk, gerçek iş, gerçek sessizlik fedakârlıkla beslenir.
Kimseyle konuşmadan bir gece geçirmeyi, bir mektubu bir ay beklemeyi, bir düşünceyi yıllarca taşımayı göze almalısın.
İnsanlar yalnız kalmaktan korkar çünkü yalnızlık yüzleşmedir.
Fakat yüzleşmedikçe birey olamazsın.
Birey olmak kalabalığın içinde kaybolmamaktır.
Belki de çölün ortasında denizle buluşan bu sessizlik bize tam da bunu anlatıyor.
Gerçek derinlik dışarıda değil, içimizdedir…

Musa Aşkın

hakkında Musa AŞKIN

Musa AŞKIN

Ayrıca Kontrol Et

BİR YILDIZ DAHA GİTTİ SONSUZLUĞA

  Bir vurgun gibi gitti: Sahnelerin efe assolisti Sahnelerin efe assolisti artık sessiz… Doğduğu gün …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir