Son zamanlarda dikkatimi en çok çeken konulardan birisi, şikayet içeren dil kullanmak. Kimisi eşini şikayet ediyor. Kimisi evladını, kimisi de anne babasını. Bir de hükümeti ve muhalefeti şikayet eden insanlar. Aslında hepsinin bir ortak yanı var. Kaos ortamı. Şikayet içeren dil kullanmanın kimseye bir faydası olduğunu hiçbir zaman görmedim. İletişimde bir şeyin değişmesini arzulamak, öncelikle çözüm içeren iletişim dilini kullanmaktır. Toplumlara göre yönetim şekli belirlenir. Bugün temiz bir siyaset görmek isteyen insan, öncelikle temiz bir aile görmek istemelidir. Toplumun temel taşı çocuklardır yani ailedir. Ve o çocukların hayatına yön veren her şey aslında topluma yön verir. Çocuklarda olumsuz bir durum gördüğümüzde, onların bu durumlarını sorunlu olarak nitelendirmek yerine, çözüm üretelim. Her davranışın arkasında yatan bir mesaj muhakkak vardır. Her çocuk özeldir ve çocuklardaki farklılıkları fark ederek, farklılıkların içerisindeki güzelliklere güzellik katmak lazım. İnsan neye odaklanırsa onu büyütür. Bu ülkede yaşayan her bir birey neye odaklandığına dikkat etmeli. Nasıl bir zihne sahip olduğunu merak edenler, şüphesiz odaklandığı şeylere baksın. Güzelliklere odaklanan güzelliklerden, olumsuzluklara odaklanan da olumsuz şeylerden beslenir. Tertemiz sevdalar için yaşamak gerekli. Alimlerin korkak olduğu yerde zalimler cüretkar olurmuş. Bir hak davası için acı çekmek, bir dava uğruna binlerce insana zulüm etmekten daha iyidir. Gelecek güzel günler için sonsuz hayal gücüne başvurarak, analitik düşünce gücümüzü geliştirelim. Ve şikayet dilini kullanmak yerine problemlere çözüm üreten birey olmayı tercih edelim… Gelecek sonsuz güzellikteki günlerin, geçen tüm zamanlardan daha güzel olması dileğiyle…Sevgilerimle
Rübeysa Tekin