“Öğretmenliğin en güzel kısmı, işinizin önemli olmasıdır. Öğretmenliğin en zor kısmı, işinizin her gün önemli olmasıdır.”
Todd Whitaker
Todd Whitaker’ın bu sözü, öğretmenliğin karmaşık ve çelişkili yapısını özetliyor. Ancak bu mesleğe dair algımız ve yaklaşımımız, bu sözün ötesine geçmeli. Öğretmenlik kutsal bir görev değildir. Kendini başkaları için feda etmeyi gerektirmez. Tüm bu süslü ifadeler, öğretmenlerin hak ettiği değeri görmesini engelleyen bir perdedir.
Öğretmenliğe ilk adım attığımda, bu mesleğin sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku olduğunu anlamıştım. Ancak yıllar içinde, öğretmenlerin karşılaştığı zorluklar ve toplumdaki yerleri hakkındaki düşüncelerim değişti. Öğretmenlik, sıklıkla ‘kutsal’ olarak nitelendirilir ancak bu, gerçekçi bir beklenti değildir. Tüm bu süslü ifadeler, öğretmenlerin yaşadığı maddi sıkıntıları görmezden gelmek için kullanılır.
Kimse öğretmenliği zengin olmak için seçmez. Bizler, geleceğin inşaatçıları olan öğrencilere bilgi ve değerler aşılamak, onların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmak isteriz. Ancak öğretmen maaşlarının son yıllardaki erimesi, bu mesleğe olan saygının azaldığını gösteriyor. En saygın mesleklerden biri olarak kabul edilen öğretmenliğin, daha iyi çalışma koşulları ve daha yüksek bir maaşa sahip olması gerekmez mi?
Eğer öğretmenlik gerçekten önemli bir meslekse, öğretmenleri en iyi şekilde yetiştirmeli ve desteklemeliyiz. Kaliteli bir eğitimden geçmiş, motivasyonu yüksek öğretmenler sayesinde, öğrencilerimiz de daha başarılı olacaktır. Hepimizin hayatında, bize ilham veren ve yol gösteren öğretmenler olmuştur. Onların emekleri için minnettarız ancak bu, öğretmenlerin hak ettiği değeri görmeleri için yeterli bir sebep değildir.