Günah nedir? Başkasına verdiğimiz zararlar günahtır, peki kendimize verdiğimiz zararlar da günah mıdır? Kendinize bile söylemekten çekindiğiniz en derindeki günahlarınız nedir hiç düşündünüz mü? Kendinize zarar verdiğiniz günahlarınız nedir? Ya da başkasına zarar verdiğiniz, bilerek veya bilmeyerek isteyerek ya da farkında olmadan, nedir hiç düşündünüz mü? Bakış açınızı hiç günahlarınıza yönelttiniz mi yoksa bu sizin için görmezden geldiğiniz, görmek istemediğiniz bir konu mu? Nasılsa bunun hesabı sizden bu dünyada sorulmuyor. Peki, gerçekten öyle mi? Bunun hesabı sizden sorulmuyor mu? Ötesini de bilmediğimiz için nasılsa yaptığım ve yaşattıklarım beni bağlamaz ben mutlu olduktan sonra diye mi düşünüyorsunuz. Peki ya kendi mutluluğunuz için başkasının mutluluğunu elinden almanız sizi çok ilgilendiren bir konu değil mi? Peki kendi mutluluğunuz için ne kadar ileri gidebilirsiniz. Bir başkasına zarar verir misiniz mesela. Ya da bir başkasının mutluluğunu elinden almaya çalışır mısınız? Ya da kendinize zarar verir misiniz bir başkasının mutluluğu için. Bu sizin kendi hakkınıza girmenize sebebiyet verir mi? Bu sizin kendi mutluluğunuzu sekteye uğratmanıza sebebiyet verir mi? Geçmiş zamanlarda edindiğim bir inanç vardı. Ne yaparsan yap, ne şekilde davranırsan davran, istediğini yapmakta özgür ol ama buna bir başkasına zarar vermeden yap. Yaşamın bir kuralı olsa bana göre zarar vermemek olurdu. Bir başkasına, kendine, doğaya, hayvanlara, suya, toprağa, yeşile ve kendi ışığına. O zaman sanırım dünyada cenneti yaşamış olurduk. Zarar verme. Yapabiliyorsan katkı sağla, yapamıyorsan da olanı bozma. Günah demiştim, farkında mısın günahlarının. Bunun hesabını neden geleceğe ve ölümden sonraya bırakıyorsun. Çünkü bunlar ayağına dolanıyor, fark et. Bunlar sorunsuz bir yaşam yaşamını engelliyor, fark et. Yüzleş ve af dile, af dilemen gerekenlerden. Tanrıdan, insanlardan ya da zarar verdiğin her ne varsa onlardan af dile. İtiraf etmem gerekirse geçenlerde kendimi hiç istemediğim ve yaşam görüşüme ters bir takım şeylerin içinde buldum. İlk başta bana masum gibi görünmüştü, bu yolda nasıl yürüyeceğim ve neler yaşayacağım konusunda, isteklerimi hayata nasıl geçiririm, bu konuda bana yardımcı olacak biriyle tanıştığımı düşünmüştüm. Ama yaptığı çalışmalar bana zarar vermekten başka bir işe yaramadı. Dahası kendi özüme ve değerlerime ters hareket ettiğim için derin bir pişmanlık duymama sebebiyet verdi. Günaha girmeme ve bazı değerlerime ve kendime, belki de bir başkasına zarar vermeme neden oldu. Bunu fark ettim, bu yanlıştan döndüm yine de içimde bazı şeyler sarsıldı. Belki de her şeyi hisseden yanım sekteye uğradı, bu gücü yok sayıp başka birinden medet umduğum için. İnsan neden günah işler. Sanırım çaresiz hissettiğimiz zamanlarda kendimiz için bir çıkış kapısı oluşturmaya çalışıyoruz. En azından bazı durumlar için bu böyle olabilir. Bazen de bile isteye sırf keyfimizden başkalarını çokta düşünmeden, kendi istediğimiz şeyi yaparken bulabiliriz kendimizi. Elbette kendi isteklerimizi yaşamalıyız bu hayatta ama lütfen bunu yaşarken bir başkasına zarar verip vermediğinizi bir düşünün. Belki bir başkası sizin çok umurunuzda olmayabilir, önemsemeyebilirsiniz. Ama bu konuda kendinizi biraz zorlamanızı tavsiye ederim. Çünkü her şeyin kolay bir yolu vardır. Başkasına zarar vermeden de yapmak istediğiniz şeyi yapabilirsiniz. Belki de haberi olmayacak, öğrenmeyecek ve bu yüzden kimsenin canı sıkılmayacak diye düşünebilirsiniz ama enerjiler her şeyi hisseder ve o can sıkılır. Ve hiç bir şey sonsuza kadar gizli kalmaz. Mutlaka ve mutlaka gün yüzüne çıkar. Aldatırsanız bir gün mutlaka aldatılırsınız, Yalan söylerseniz bir gün mutlaka kandırılırsınız, ezerseniz bir gün mutlaka ezilirsiniz. Bu böyledir. Evrenin en değişmez kanunu budur. Ne yaparsanız bir gün mutlaka onu yaşarsınız. O yüzden aslında bir başkasına zarar verdiğinizde, hakikatte kendinize zarar verdiğinizin farkında olun. Eğer yaşama böyle bakarsanız mutluluk sizin peşinizi bırakmaz çünkü kimseden bir alacağınız yoktur mutluluk dışında. Karmanızı temizleyin ya da başka bir deyişle günahlarınızı temizleyin ki yaşamınızda mutlulukla ilerleyin. Biz hiç düşünmeyiz yaptığımız eylemelerin getireceği durumları. Beni mutlu ediyor der yaparız sonra da başımıza kötü bir şey geldiğinde farkındalığımız varsa anlarız yoksa geçer gideriz bu yaşamdan boş bir şekilde. Hiç bir şey öğrenmeden, hiç bir şeyi değiştirmeden, sürekli suçu başkalarına atarak yaşar gideriz. Bence biraz düşün, yaptığın şeylerin üzerine biraz kafa yor, biraz da dikkat et zarar vermemeye; hem kendine hem de çevrendeki insanlara, hem çevreye hem de huzuruna. Çünkü günahların senin huzurunu kaçırır biraz vicdanının sesini duyma kabiliyetin varsa. Huzurun kaçmasın, neşen bozulmasın, yüzün ekşimesin, yaşamın gerçek mutluluk, neşe, coşku, aşkla dolsun. Sen bunu hak ediyorsun. O yüzden bırak günahlarını ve hafifle ve bu yaşamda hafif bir kalple ilerle. Ruhunu arındırır ve ruhun taçlansın, cennet bahçelerine ulaşsın.