Dolambaçlı Yollar

Bir şeyi elde etmek için en kestirme yolu tercih edenlerden misiniz yoksa dolambaçlı yolları seçenlerden mi? Çocukluğumu geçirdiğim köyde, çimenlerin arasında oluşan patika yollar vardı. Ben bu yolları çok severdim, bu patikalarda yürümeyi de. Otların arasında oluşmuş bu yollar, sizi ulaşacağınız istikamete en kısa sürede ulaştırırdı. Zihnimizin içerisinde, temizlemediğimiz için oluşan ve bizi dolambaçlı yollara sokan otların arasında da böyle patika yollar bulunur. İnsan bazı şeyleri kolayı varken kendisi için zorlaştırma meraklısıdır. İstediği bir şeyi istemiyormuş gibi yapar, anlamadan anladım der, sorun olacaksa bile onun için, sorun yok der. Bunun sebebi belki de kendimize de net olamayışımızdan kaynaklanır. Eğer kendi kendimize net değilsek başkalarının da bize net olmasını bekleyemeyiz ve bu bizi hayatın içinde de, zihnimizin içinde de dolambaçlı yollara sokar. Sevdiğinde söyle, istediğinde iste, aramak istiyorsan ara dolambaçlı yollara girmeden. Çoğu zaman bunu yapmak yerine adımları hep başkalarından bekleyen bir bakış açısına sahibiz. Bu durumda işleri hem bizim açımızdan hem de muhatap olduğumuz kişiler açısından sürüncemeye sokuyoruz. Hâlbuki ne istediğimizi bilip, bu konuda kendimize net olsak ve bundan sonra gerekli adımları başkaları ne diyecek diye düşünmeden atsak, en kestirme yolu seçmiş oluruz. Yol belki yokuştur ama çevresinde ağaçlar, çiçekler, meyveler vardır. Atmamız gereken adımlar ile ilgili mesuliyeti başkalarına bırakmak yerine, kendimizi o patikaya atmalıyız. Varacağımız yerin mutluluğunu kucaklamak ve bunu bir an önce yapmak için bekleme yapmamalıyız. Dolambaçlı yollara sapmamamlayız. Dolambaçlı yollara girince belki de amacımız için daha çok çalışıp daha çok uğraşmışız gibi gelebilir ama bu vakit kaybından başka bir şey değildir. Zaman çok kıymetli bir şey. Hatta bu hayattaki en kıymetli şeylerden biri. Çünkü kaybedilen zamanın hiçbir şekilde telafisi olmuyor. Kimse bize sen çok zaman kaybettin, al bu zamanda benden olsun diyemiyor. Bolca zamanımız olsa belki işleri karmaşıklaştırma konusunda kendimizi özgür hissedebilirdik. Yine de siz karmaşıklaştırmayın, sadeleştirin. Sadelik güzeldir. Sadelik çekicidir. Sadelik aslında ihtişamlıdır. Ne demişler “insan icatlarının karmaşıktan basite doğru ilerlediğini biliyorsunuz, basit olan her zaman en mükemmelidir.” Peki, patika mı yoksa dolambaç mı bunu nasıl ayırt edeceğiz? Bu yola çıktım ama bu işi uzatıyor muyum ya da kendimi oyalıyor muyum diye düşünüyorsanız bu bir dolambaçlı yoldur. Ya da ben yapmayayım o yapsın diyorsanız bu bir dolambaçlı yoldur. Ya da önce şunları şunları halletmeliyim derseniz bu bir dolambaçlı yoldur. İçinizde büyük bir şevkle kendi amacınızı belirledikten sonra net ve istekli adımlar atıyorsanız bu patikadır. Ben bunu istiyorum ve her ne olursa olsun bu adımı atıyorum diyorsanız bu bir patikadır. Kalbim böyle istiyor diyorsanız bu bir patikadır. Kim kestirme yol dururken evine dolanarak gitmek ister ki. Normal hayatta elbette ki kestirme yolları seçiyoruz, navigasyon bize hedefe giden en kestirme yolu gösteriyor. Peki, biz zihnimizin içindeki kestirme yolu neden bulmayalım? Neden kendimizi oyalayalım? Neden kendimizi dolambaçlı yollara sokalım? Otlar zihnimizi bulandırabilir evet ama o otların arasında da patika yollar mevcut. Neden patikayı seçmeyelim? Neden hedefimize hızlıca varmayalım? Neden zaman kaybedelim? Kaybedecek zaman yok. Artık yola çıkma vakti. Nereden gideceğini seçme vakti. Patika mı? Dolambaçlı yol mu? Unutma patikaların etrafında yeşillik olur, dolambaçlı yollarda ise keskin virajlar. Hızlı gitmekten korkuyor olabilir misin? Çünkü bu konuyla ilgili bilinçaltımızda epeyce bir negatif kalıp mevcut. Hızlı gidebilirsin hiç korkma kontrol sende olduğu sürece ama yavaş gidersen varış noktasına varamayabilirsin. Zaten eminim bu kararı verene kadar da zihninde epeyce bir dolambaçlı yolda dolaştın. O halde hangi yolda yürüyeceğin konusunda rahatça davranmayı kendine hediye et. Hâlbuki bazı şeyler çok basit; net ol. Ben bunu istiyorum de ve ne gerekiyorsa yap. Basitleştir, sadeleştir ve özelleştir. Ne demişler; iste alırsın, ara bulursun, vur açılır.

hakkında Banu ŞAHİN

Banu ŞAHİN

Ayrıca Kontrol Et

Şebnem Ceyhan ile Sanat Panorama

Herkese merhaba , Velhasılıkelam sitemizde ben de yazılarımla ,şiirlerimle sizlerleyim. İlk şiir kitabım “Hüzünlü şiirler” …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir