GÖKYÜZÜ DİLİYLE SeN, YıLDIzLar, GüneŞ ve Ay

Bilenden, olana geçmek, hayatın gözle görülenin  ötesinde gerçekleşen, duygularla anlaşılan ve sadece hislerle tasvir edilen bir durum içerinde var olmaktır. Gelecekle ilgili, bilim ve ahlak güzelliği içerisinde olmayan kurgular değerini yitirir ve bütünün içerisinde kaybolur. Kaygı durumu olarak da tasvir edilen bu kurgular, zamanın içerisinde gösterilen, temiz farkındalıkların hayat tarafından sunulmasıyla etkisini yitirmeye başlar.

Zamanın ilaç olmasını sebebi sadece sayılarla ifade edilerek geçen, ölçülen bir birim olmasından da öte, içerisinde yaşanan olayların, bizim korkulardan oluşan kurguların gerçek olmadığını ispatlamasına olanak sağlayacak, somut gerçekleri devreye sokmasıyla son bulur.

Kaygı durumu bozukluğu, zamanın yarattığı, kurgu dışında gerçekleşen olayları yaşamamızla mümkündür. Akıp giden zamanla birlikte, bütüne ve bize hizmet etmeyen düşünceler zihnimizden temizlenir. Başlangıçta hedef koymak, rastlantı olarak nitelendirdiğimiz güzelliklerdeki bağlantıların daha net olmasını ve anlamamızı sağlar. Bağlantılar ‘’Ben daha önce bunu düşünmüştüm, görmüştüm, hissetmiştim veya hayal etmiştim’’  gibi cümlelerin ortaya çıkmasını sağlayan gerçeklerle kurulur.

Doğayla kurulan bağlantılara ek olarak, insanların dünyada kendini aşkla ifade ettiği, filmler, videolar, şarkılar, müzikle ifade edilen duygular bu bağlantıların kurulmasına rehberlik eden, en güçlü yardımcılardır. Hayatımızın anlam kapasitesi arttıkça,  akılla bağlantıda kalarak sevgimizle kendimizi bulduğumuz sürece, rastlantı olarak nitelendirilen durumun, bilinç durumunda ortadan kalkmasına  neden olur. Bilinç şu an yaşadığımız gerçekten, bilinçaltı ise geçmişte yaşadığımızı olayları düzeltmeye programlı olduğundan geçmişte deneyimlediğimiz, henüz ders çıkarmadığımız olayları yeniden gözden geçirerek bize tekrar yaşatan bilinçaltından beslenir. Geçmişte hata yaptığımızı düşündüğümüz her olayı yeniden ve hatta sürekli hatırlamamız da bu yüzdendir.

Yıldızları gece gökyüzünde bulmak ve güneşin de bir yıldız olduğunu hatırlamak, kendi yolumuzu bulmamız için, ay’ın çekim gücünden faydalanmak, dolunayda bırakacaklarımıza hedef koyup, yeniayda ise başlatacaklarımızı belirlemek, isteklerimizi gerçekleştirmek ve zihnimizi yeniden iyi olana, güzel olana yönlendirmek için bir yöntemdir.

Dünya’mızı ve vücüdumuzun %70’inin su olması, ayın evrelerine göre, yükselip alçalması ve medcezir gibi doğa olayının bize doğa tarafından verilen bir işaretle, somut olan gerçekliği ortaya çıkarmasıyla, dünyamızda kanıtını bulur. Denizleri coşturan, çekim kuvveti ve güzelliğiyle harekete geçiren, Dünyamız’ın sanat uydusu ay, ölçülebilir, kanıtlanabilir değerlerle kendini bize gösterir. Demem o ki, koskoca okyanusları gücüyle harekete geçiren ayın gücünü fark etmek, kendi bilinç ve duygu düzeyinin iyiliğini tasvir eden frekans ayarımızı kendimizin istediğimiz seviyeye gelene kadar bize yardımcı olur. Kimse zihninin başkası tarafından kontrol edilmesini istemez. Kontrolün ötesine geçmek için,  zihinden öte doğanın gücünü fark ederek yaşamak, hayatımızı kendi yarattığımız gücümüz, sevgiyle deneyimlemek, gökyüzünü içimize çekerek, geçmişin gölgesinden geleceğin aydınlığını yaratmak için harika bir fırsat olabilir.

Arap soyunun da eskilerini ifade eden arabesk sıfatı taşıyan  ifadeler, şarkılar, şiirler, filmler, dünya tarihinin geçmişinde yaşanmış olayların, olumsuz duygularını ifade eder ve bugün için değersizdir ve geleceğin ışığı olan Türk’leri ilgilendirmez. Hayat sevgisi ve aşkı için ölenlerin değil, aşkı yaşamaya, yaşadığı toprakları sevmeye cesaret edenlerin gerçekleştirdiği muhteşem bir senaryodur. Birbirimize kullandığımız kelimeler bu senaryoyu birlikte yazmamızı sağlar.  Dinlemeyi ve izlemeyi tercih ettiğimiz şarkılar, müzikler hayatı nasıl yaşadığımızı belirler. Sanatla yaratılan bağla yaptığımız tercihler, özgür irademizle  mihenk taşları olarak görülebilirler ve oldukça değerlidirler.

Duygu durumunu yeniden programlamak ve yaşadıklarımızı anlamak için iki farklı şarkıyı, bilinçli tercihlerle üst üste dinlemek işe yarayacaktır.  Konuşurken kullandığımız kelimeler, kader olarak nitelendirilen, yaşadığımız güzellikleri geçmişte kullandığımız sözlerle yarattığımız gerçeğini farketmemize neden olmalıdır.

Yaşamın güzelliğini fark etmekte olanlara olsun bu armağan;

Yaşamasam ne yapacaktım ki?

Şükür etmek konuşmanın da ötesinde gerçekleşen, hissedilen bir duygudur. Sözcüklerle de ifade edilebilir; şiir gibi, şarkı gibi… Ve her veda tatlı olmalıdır…

Beni affet

Özür dilerim

Teşekkür ederim

Seni seviyorum.

Seviliyorsun.

Hepimiz seniz, sense hepimiz… Sadece geçmişten gelen iyilikleri güzellikleri hatırla… Nefes ile, aşk ile, sevgi ile, güzellik ile… Benimle bu satırları okumana sebep kendinle… Sadece iyi.  Nice güzel günlere inanan, onları yaşama cesareti gösteren Yusufçukların gönlümüzde gökyüzüne havalanmasına… Tertemiz aşklara ve birlikte yaşanacak yarınlara inancımla… Bir gün biliyorum ve inanıyorum ki bir gün kavuşacağız… Şimdi tek başıma bu yazıyı yazmama sebep aşkımla, gülümseyen yüzlere, güzeli gören gözlere, tatlı dillerin cesaretine selam olsun. Bundan daha iyi ne olabilir? Ya daha da iyi bir şey olursa?

Ve umudumun yarattığı gerçekle;

Dünya’da güzel şeyler de hep olur… Geçmişin kolayına kaçmaktansa, geleceği yeniden yaratmaya.  Peki ya, cesaretin  var mı aşka?

Anadolu Kalbi’nin Uyanışı

 

hakkında Funda TUNÇ

Funda TUNÇ
Bildiğiniz üzere, ben bir yazarım. Bana yazarım, bize yazarım, ona yazarım, kışa yazarım, yaza yazarım... Aklıma yazarım, mutluluğa yazarım. Derine yazarım, şerefine yazarım. Sonsuzluğa yazarım, sevgiye yazarım. Beyaza yazarım, renklere yazarım... Nefese yazarım, suya yazarım... Dudaklara yazarım, öpücüğe yazarım. Neşeye yazarım, ışığa yazarım... Sağlıga yazarım, toprağa yazarım. Derde yazarım, dermana yazarım. Sessizliğe yazarım, kar tanelerine yazarım... Dünya'ya yazarım... ANAdolu'ya yazarım. Sana yazarım, gözlerine yazarım. Bir'e yazarım, bütüne yazarım... Öle yazarım ölmem de Aşk'a yazarım... PeriFunYoga

Ayrıca Kontrol Et

Uluslararası Kültür ve Turizm Derneği İlk Genel Kurulunu Yaptı

  Uluslararası Kültür ve Turizm Derneği Trabzon’da kuruldu. Turizm acenteleri, iş insanları ve turizm sektörü …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir