HAYATIN İMTİHANI VE MUCİZELERİ SABIR İLE TAÇLANIR

 

Fakirlik, insanın ruhunda ve bedeninde derin izler bırakan bir mücadele halidir. Onun soğuk yüzü, bazen bir sobasız evde geçirilen sert kış gecelerinde, bazen de bir çocuğun gözlerindeki umutsuzlukta kendini gösterir.
Fakirlik, yalnızca maddi yoksunluk değil, çoğu zaman hayalleri kısıtlayan, fırsatları ellerden alan ve insanı sessiz bir yalnızlığa iten bir durumdur. Ekmek parası için harcanan onca çabanın sonunda boş bir cüzdanla eve dönmenin ağırlığını, umutlarını büyütmeye çalışan insanların yorgun bakışlarında görürüz.
Ama fakirliğin soğuk yüzü kadar, insanın içindeki sıcak inancı da vardır. O soğukla mücadele ederken, dayanışma, sevgi ve umut hep birer kurtarıcıdır. Zorluklarla büyüyen insanlar, hayatın gerçek anlamını, emeğin değerini ve küçük mutlulukların ne kadar kıymetli olduğunu daha derinden hissederler.
Fakirliğin en acı yanı, yalnızca bir yaşam tarzı değil, bazen bir döngü olmasıdır. Ama bu döngüyü kırmak için gösterilen çaba, insana en büyük gücü ve değeri kazandırır. Fakirliğin soğuk yüzüne rağmen, hayal kurabilen ve mücadele eden herkes, bir gün o soğuktan sıyrılabilir.

Fakirlik sadece maddiyat değildir.İnsanin manevi eksiklikleride,büyük FAKİRLİKTİR.

Evet, bu söz hayatın içinden gelen derin bir gerçeği yansıtır. En karanlık anlarda bile, bir ışık mutlaka vardır. İnsan, sıkışıp kaldığını düşündüğü anlarda bile, çözümün bazen yanı başında olduğunu fark edemez. Sabırla beklemek, sakin kalmak ve inançla hareket etmek, çarenin kendiliğinden ortaya çıkmasını sağlar.
Zorluklar genellikle bizi sınamak için vardır; çözümü görmek ise kalbin ve zihnin açık olmasına bağlıdır. “Çare kapındadır” demek, insanın içinde zaten bir güç, bir yol ve bir çözüm olduğunu hatırlatır. En umutsuz anlarda bile küçük bir adım atmak, o kapıyı aralamak için yeterlidir. Çünkü hayat, mücadele edenlere hep bir çıkış yolu sunar.
Evet, hayat tam anlamıyla bir imtihan. İnişleriyle, çıkışlarıyla, zorlukları ve güzellikleriyle her an bir sınavdan geçiyoruz. Bu sınavda en önemli anahtar ise şükretmek ve sabretmek. Şükür, insanı hayata bağlayan bir güçtür; elindeki nimetleri görüp onlara değer vermeyi, zorluklara rağmen olumlu bir bakış açısıyla yol almayı sağlar.
İsyan etmek ise, insanın içindeki huzuru ve umudu tüketir. Zorlukları kabullenmek yerine onlara karşı çıkmak, kişinin daha da yorulmasına ve sınavını geçememesine sebep olabilir. Çünkü hayatın getirdiklerini kabul etmek, mücadele etmek ve her durumda şükretmek, bizi hem ruhen hem de manevi olarak güçlendirir.
Unutulmamalı ki, her zorluğun ardından bir kolaylık, her karanlığın ardından bir aydınlık gelir. Şükürle bu süreçleri yaşayanlar, yalnızca sınavlarını geçmekle kalmaz, aynı zamanda huzurlu ve anlam dolu bir hayat sürerler.

hakkında Vahide AYŞİT

Vahide AYŞİT

Ayrıca Kontrol Et

Şebnem Ceyhan ile Sanat Panorama

Herkese merhaba , Velhasılıkelam sitemizde ben de yazılarımla ,şiirlerimle sizlerleyim. İlk şiir kitabım “Hüzünlü şiirler” …

4 yorumlar

  1. Avatar

    Varlığınıza bin şükür güzel hatun hayatım benden aldıklarına verdiklerini güzelliklerine binlerce şükürler olsun kaleminize yüreğinize sağlık yeni harikalar yaratmışsınız

  2. Avatar

    Çok etkilendim ilham verici bir yazı olmuş yüreğine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir