ARYA…..

 

Sen yoktun Arya!
Güneşin kızılca ateşi yakıyordu ilikleri,
Kızıl güller yürüyordu ruhumun damarlarında ve kızıl günler…
Sen yoktun Arya!
Küçük bir çocuğunun göz bebeklerinde seyrediyordum siluetini,
Fesleğenleri hırpaladıkça kokun dağılıyordu burnumun canına ve iliği boşalıyordu ruhumun…
Sen yoksun arya ve sen yok iken bile çoksun!
Ilık esen rüzgârın saçlarımı dağıtışında, canımın yanığına gözümün döktüğü yaşta, avazımın süslediği her tınıda, ekmekte, aştasın arya!
Sen gönlümün uyuduğu tabutta, efruzun, sevdamın gömülü olduğu toprakta, sen her andasın Arya!
Sen yoktun Arya!
Çıplak ayaklarla sokakları adımlayan kızlar vardı,
Sırtlarında çocuklarıyla hayata karşı savaşan kadınlar vardı, dudağı bükük ağlamaya korkan çocuklar vardı, karanfil çiçeği kokusu vardı göğsümde, yaralar vardı ruhumun teninde tepeden tırnağa, bir de gecenin karanlığına inat parıldayan yıldızlar…
Sen yoktun arya!
Mezopotamya’nın uçsuz bucaksız, muhteşem, zalim, haşmetli ve yanık toprakları vardı, beni doğuran onlardı, onlardı tohumu ve aşkı içinde s/aklayan…
Sen yoktun arya!
Kapısız evler vardı, muhabbeti dışarı taşan, sırrı koynunda taşıyan, misafirperver, kadirşinas, yazları serin, kışları sıcak, kimsesizlere ocak…
Sen yoktun arya!
Kahrını sırtında taşıyan, yüzüne tebessüm oturtan, manileri, hikâyeleri, masalları ile gönlü umman insanlar vardı, eskiydiler fakat eksik değil…
Sen yoktun arya!
Sen kalu bela’dan beri ruhuma ç/oktun arya…

FAZİLE AŞAR AYDINALP

hakkında Fazile AŞAR

Fazile AŞAR

Ayrıca Kontrol Et

BUGÜN DOĞUM GÜNÜN….

  Gidişinin üzerinden dokuz sene geçti babacığım. Biz bıraktığın gibiyiz. Sadece biraz daha büyüyüp, tecrübe …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir